Hedef (GÜNDEM)

Tarih: 17.05.2022 23:14

EDİNCİK ULU CAMİİ VE HAZİRESİ

Facebook Twitter Linked-in

Günümüzde Bandırma İlçesi, Edincik Mahallesi sınırları içinde kalan Ulu Camii, Çınar dibi olarak adlandırılan mevkide yer almaktadır. Düz yönü taş ve devşirme malzeme kullanılarak inşa edilen Cami dikdörtgen plana sahiptir. Giriş kapısının üstündeki kitabeden okunduğu üzere İldutan bin Abdullah tarafından 784 / 1382 tarihinde yaptırılmıştır. Mermer malzemeden yapılan levha üzerine yüksek kabartma tekniğinde işlenen üç satır halindeki Celi sülüs yazım tekniğinde yazılmış Osmanlıca kitabesinde;


Okunuşu
1-Bismi’llâhi’r-rahmâni’r-râhîm ve bihîsikatî (Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla güvenim Allah’adır.)
2- Hâzihîcennâtü’adninfe’dhulûhâhâldîneemerabi-imâratihâzâ
(Bu yapıyı yapan, burası Adn Cenneti, ebedi kalı¬cılar olarak oraya girin.) 
3- ‘l-mescidi’l-mübârekiÎldutân bin Abdullah fî tâsi’ ‘aşera şehri safer seneerba’in ve semânîne ve seb’imâyeh
(Bu mübarek Mescidin yapılmasını 784 hicri yılının Safer ayının 19’unda inşa edilmesini İldutan Bin Abdullah emretti.)
    Caminin son cemaat yeri, daha önceden ahşap ayaklı olup H.1305 /M.1888tarihindeEdincikli Nuri Usta tarafından yapılan değişiklikle harim duvarlarının uzatılmasıyla bu alan kapatılmış ve bugünkü görünümünü almıştır. Dışarıda bulunan şadırvan ise H.1318 / M. 1900 yılında yapıya ilave edilmiştir. Bu tarihten sonra Cami, 1943-1944 ve 1991 yıllarında küçük ölçekli onarımlar geçirmiştir.

    Camii yukarıda da ifade ettiğimiz üzere dikdörtgen planlı olup dış kısımdan 21.85 x 10.70 m. iç kısımdan ise 12.79 x 9.30 m. ölçülerine sahiptir. Üst örtüsü kiremit kaplı kırma çatı ile kapatılmıştır. Camiye giriş kuzey cephesinde bulunan son cemaat mahallinden sağlanmaktadır. Revaklı bu bölümde batıda bulunan minareye girişi sağlayan kapı bulunmaktadır. Ayrıca doğu kısmında da kadınlar mahfiline ulaşımı sağlayan merdivenler yer alır. Harim kısmına girişi sağlayan ahşap kanatlı kapı, revaklı alanın güneyde yer alan duvarın güney kısmına açılmıştır. Kapının üst kısmındaki yuvarlak kemerli alınlık bunun üst kısmında ise yazı bulunmaktadır
    Harim, derinlemesine dikdörtgen plana sahiptir. İç kısımda kapının giriş ekseninde mihrap, güneybatı köşesinde ahşap minber, güneydoğu köşesinde kürsü ve kuzey kısmında iki ahşap ayaküstüne oturan ve yan kısımlardan duvara bağlanan kadınlar mahfili bulunmaktadır. Mahfilin ortasında mihrap görevini üstlenen çıkıntı yapılmıştır. Harim kısmının içine ışık ve hava girmesini sağlayan pencereler, doğu cephede 2 adet olup güney ve batı kısmında ise alt ve üstte birer adet olmak üzere toplam da 8 adet olarak yapılmıştır.
    
    Cami içinin tezyinatında kalem işi süslemeye ağırlık verilmiştir. Özellikle Geç Osmanlı Dönemi’ni yansıtan bu süslemeler mihrap içinde, beden duvarlarında ve pencere kenarlarında kendine yer bulmuştur.  Pencere aralarında yazılan Câr-ı Yâr-ı Güzîn (4 Halife) levhaları dikkat çekicidir. Farklı bir süsleme şeklinin görüldüğü yerlerden biri de ahşap tavan kısmıdır. Ahşap çitalarla kare pano içine alınmış tavan göbeğinin tam ortasından ışın motifi işlenmiş olup çevresini Celi Sülüs yazı ve dairevi kompozisyonla yazılan İhlas Suresi kuşatmıştır.
    
    Caminin minaresi yapının kuzeybatı köşesinde yükselmektedir. Kare kaideden silindirik gövdeye geçişi sağlayan pabuç kısmının kenar kısımları pahlanmıştır. Minarenin şerefesinin balkonuna ait korkuluğu düz tablalarla çevrelenmiş olup bu kısmın altında dört sıra tuğla malzeme ile testere dişi tezyinatı uygulanmıştır.

     Bu tarihi mekândan dışarı çıktığımızda kuzeyde şadırvan ile doğu ve güneyi duvarları bitişiğinde hazire kısmı yer almaktadır.
    
    Hazire kelim, anlamı olarak cami, mescit gibi dini yapıların avlularında veya bahçelerinde bulunan etrafı duvar veya parmaklıklarla çevrili mezarlık alanlarına verilen isimdir.

    Asırlık selvi ağaçları ve zeytin ağaçlarının içerisinde 15’ini yüzyıldan 19 yüzyıla kadar tarihlendirilebilen Osmanlı Dönemi mezar taşları döneminin form, süsleme ve yazım teknikleri açısından adeta bu alanı açık hava müzesi görünüm kazandırmıştır. Tarihe meydan okuyan ecdat yadigârı bu mezar taşlarından en eskisi İldutan Bin Abdullah oğlu Mustafa ait olanıdır.
    
    Mezarın baş kısmında bulunan mezar taşındaki altı satır kitabesinde:“Allah’ın rahmetine muhtaç şehid kul, İldutan oğlu Mustafa- Allah onu cennetlerin yükseklerine çıkarsın.-830 hicri Şevval ayında vefat etmiştir.” yazmaktadır.
    
    Geçmişten günümüze gelinceye kadar pek çok tarihi olaya şahitlik eden bu tarihi mekânlar, kendisini ziyaret edenlere geçmişe dair pek çok bilgiyi sunmak ve tarihi havayı cömertçe ikram etmek üzere sizleri, ziyaret etmeniz için dün olduğu gibi bugün de sabırsızlıkla bekliyor.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —