31 Mart seçimleri üzerinden yaklaşık 10 ay gibi siyaseten uzun sayılabilecek bir dönemi geride bırakmış durumdayız biliyorsunuz. Muhalefetin başarısı ile kapanan yerel seçim çalışmalarının son zamanlarda tekrar yapılmaya başlanan anketlerle tekrar konuşulmaya başladığını sanırım siyasetin içinde olan bir çok kişi tarafından yakından takip edildiğini iyi bildiğimizi düşünüyorum.
Özellikle 22 yıl gibi çok uzun bir süre ile iktidarı elinde tutan siyasi anlayışın artı ve eksileri ile sürpriz olarak gördüğü yerel siyasi başarısızlığının gerçekten sürpriz olup olmadığı noktasında son aylarda yapılan anket çalışmalarının yeniden ciddi bir çalışma ve de yapılanma üretebileceği inancı ile çalışmaya başladıklarını görüyoruz.
Geçtiğimiz günlerde çay bahçesinde birkaç arkadaşımla sohbet ederken konu biranda bu kadar ağır enflasyon rakamları ortada dolaşırken yapılan kamuoyu anket çalışmalarında 22 yıllık iktidarın bazen bir iki puan önde veya arkada olmasının ne anlama geldiği noktasına takıldık hep beraber.
Muhalefete destek çıkan arkadaşım aranın bir iki puan değil açık ara muhalefetin lehine olması gerektiğini savunurken iktidarın da son zamanlarda öne çıkmaya başlamasına da çok bir mana veremediğini anlatmaya çalışıyordu
Diğer arkadaşım ise muhalefetin kendi iç sorunları ile uğraşırken bazı örnekleri de vererek ülke sorunların çözümünde vatandaşlarımıza güven verememesi nedeniyle anketlerde bir düşüş olmasının normal olduğunu söylüyordu.
Ben ise işe çok daha faklı bir noktadan karıştım sohbete. Yerel seçimlerdeki muhalefet başarısının temelinde, iktidarın Ankara belediye başkan adayı belirlemesinde öneride bulunduğu adayının mal varlığı ile ilgili olarak muhalefet tarafından ortaya çıkarılan ve sosyal medyada inanılmaz bir abartılı etkiletişim yapılarak kararsız seçmenler üzerinde yaratılan olumsuz havanın ben ciddi olarak muhalefet lehine tüm yerel seçimleri etkilemiş olabileceğini söyledim.
İşte bu yüzden olacak ki seçim başarısını yüksek enflasyona bağlayanların yüksek enflasyon devam etmesine rağmen 31 MART belediye seçimlerinin unutulmaya başlaması nedeniyle oyunu değiştiren kararsız seçmenlerin eskiden olduğu gibi yine iktidar partisine dönmekte olduklarını çok fazla önemsemediklerini söylemeye çalıştım.
Aslında hangi açıdan bakarsak bakalım daha henüz bir yıl olmadan seçimleri değerlendirmenin çok da gerçekçi bir çalışma olamayacağını, önümüzde daha 4 yıl gibi uzun bir süre içinde yapılabilecek çok çeşitli işler, değerlendirmeler olabileceğini, yani demem o ki, herkesin bugün için kendi işine yoğunlaşarak ülke ve toplum menfaatlerine uygun, çözümler üreten etkin çalışmalar içinde olmamız gerektiğini özellikle belirttiğimi söylemek isterim.