Mevcut sistemde Cumhurbaşkanının yetkileri Anayasanın 104’ümcü maddesinde yazılıdır. Bir kişi, Anayasada yazılmamış yetkileri kullanabilir mi? Kimse kullanamaz!
Mevcut Cumhurbaşkanı, Anayasa’da kendisine verilmiş yetkilerin dışına çıkarak, Anayasanın vermediği yetkileri kullandı mı? Defalarca!
Nereden biliyoruz? Hem Başbakan iken kendisi, hem de Bahçeli Dayı “Ortada fiili bir durum vardır. Fiili durumu Anayasaya uydurmak zorundayız. Böyle kanunsuzca gitmez bu işler” demediler mi? Evet defalarca dediler!
Peki, biz o zaman ne demiştik?
“Anayasa don mu ki, her gelenin kıçına göre kesip biçip uyduralım! Önce üzerine yemin ettiğin Anayasaya uyacaksın. Uymazsan en ağır suçu işlemiş olursun. Eğer uymak istemediğin maddeler varsa, önce onları değiştireceksin ama değiştirinceye kadar herkes gibi sen de noktasına, virgülüne kadar Anayasaya uyacaksın…
Mevcut durum ve Anayasaya göre, Erdoğan neyi yapabilir;
-TBMM’ye istediği her kanunu kabul ettirebilir mi? Dakikasında!
-İstediği her kararı Kabineye kabul ettirebilir mi? Anında!
-Yargıya etki edebilir mi? Yüksek Yargı zaten emrinde! İfadelerden her gün rezillikleri okuyoruz. Başımıza gelenlerde de anlıyoruz.
-Medyaya etki edebilir mi? %95’i zaten onun ve adamlarının.
Saray soytarısı danışmanlar gazetelerinin kadrolarını bile düzenliyor!
-Bu ortamda Erdoğan’a ve Bakanlarına hesap soracak bir merci var mı?
-Yapılan yolsuzluklar, hırsızlıklar için bir SAVCI soruşturma başlatabildi mi?
-Hırsız müteahhitlerden alınan avantalarla oluşan Haram Havuzunu soruşturan bir SAVCI var mı?
-Yapılan köprülerin, geçitlerin maliyetini araştıracak bir SAVCI var mı?
-Başbakan ve Bakan çocuklarına “Yüz milyonlarca dolarlık bu servetleri 3-5 senede nasıl yaptınız” diye Türk Milleti adına soracak bir SAVCI var mı?
Bu mevcut sistemde, Anayasa çerçevesinde isteyip de yapamayacağı tek şey, REJİMİ DEĞİŞTİREBİLMEKTİR…
İşte burası zurnanın zart dediği yerdir, yani Başkanlık sistemi, T.C. Devletinin Demokratik Parlamenter rejimini değiştirebilmek için gereklidir.
Kimse Türk Milletini aptal yerine koymaya kalkmasın, gerçek budur.
Bademler korkak oldukları için bunu açıkça söyleyemezler.
Erdoğan, FETÖ için Türk Milletinin huzurunda “Aynı menzile farklı yollardan giden biri olduğu için bunlara yardım ettim” demedi mi?
Eee FETÖ, Tam Demokratik bir rejimi getirmek için mi darbe girişiminde bulundu da bizim mi haberimiz olmadı?
FETÖ’nün menzili İran tipi “ÜMMET DEVLETİ” kurmak değil mi? Evet!
Erdoğan’ın bu menzile bir an önce varmak için Başkanlık rejimine ihtiyacı vardır ve yapmaya çalıştığı da budur.
Erdoğan, şu ana kadar Büyük Ortadoğu Projesi Eşbaşkanlığından istifa ettiğini açıkladı mı? Ben duymadım, görmedim!
Bu projenin en önemli ayağı, İkinci İsrail diye adlandırılan “Büyük Kürdistan Devleti” kurulması değil mi?
Türk Ordusunda bir Teğmen’in bildiği bu gerçeği “Dünya Lideri” Erdoğan’ın bilmemesi mümkün olabilir mi? Orada da mı kandırıldı?
Elimizde PKK ile yapılan Oslo, Kandil ve İmralı görüşmeleri var! Gözümüzün önünde Barzani-Şivan Perver-Erdoğan üçlüsünün yanyana, Bebek Katili Öcalan’ın mektubunu huşu içinde ilahi bir mesajı dinler gibi durmaları ve alkışlamaları var!
1’nci Çözüm Süreci denen “İhanet Süreci” var.
İsrail-ABD yönetiminde 2’nci “İhanet Süreci” devam ediyor.
Cumhuriyete, değerlerine, kurucularına ve Türklüğe yapılan ağır hakaretler aşağılamalar var.
Tüm bunlardan çıkan sonucu görmemek için kişinin tam bir ebleh olması gerekir.
Bu gidiş, bir bölümü “Kürdistan” olacak, Federe Ümmet Devletinedir.
Bademlere, Başkanlık bunun için lazımdır.
Türk Milleti buna izin verir mi? Hepimiz ama hepimiz çok çalışır ve özellikle AKP ve MHP’li vatandaşlarımıza gerçekleri anlatırsak işimiz kolaylaşır.
AKP ve MHP’ye oy veren vatandaşlarımıza gerçekleri anlatmamız şart.
Hem de bıkmadan usanmadan…
Sağlık ve başarı dileklerimle 18 Mart 2025
Rifat Serdaroğlu
DOĞRU Parti Kurucu Genel Başkanı