Çiftçi, arabasına atladı. Kilometrelerce ötedeki komşu çiftliğe gitti. Kapıyı çaldı. 10 yaşındaki oğlu açtı.
“Baban evde mi?” diye sordu, çiftçi. “Hayır” dedi, ufaklık. “Şehre gitti.”
“Annen?”
“O da babamla gitti.”
“O zaman bana ağabeyini çağır bakalım” dedi, çiftçi.
“Onun da maçı vardı, gitti. Ama ben size yardımcı olabilirim belki. İstediğiniz bir alet varsa, hepsinin yerini bilirim. Gelince babama da söylerim. Sorun nedir, amca?”
“Aslında babanla yüz yüze konuşmam gerekiyordu” dedi, çiftçi, azıcık huzursuz bir tavırla. “Konu, ağabeyin. Kızımı hamile bırakmış…”
Ufaklık, bir an düşündükten sonra, “Bu konuyu gerçekten babamla konuşmanız gerek” dedi. “Boğamız için 250, aygır için 500 dolar ister ama ağbimin fiyatını bilmiyorum!”

