DEVAM;
İlk defa katılan subaylardan biri ayağa kalkar. Ve derki;
“Sayın başkanım benim birliğimde Rowan isimli bir çavuş vardır. O bu işi halleder efendim”! dedikten sonra yerine oturur.
Herkes şaşkınlığını gizleyemez. Başlarlar kendi aralarında konuşmaya. Bu subay ya rütbelerini söktürmeye çalışıyor ya da erken emekliliğini istiyor. İlk defa toplantıya katılan ve ilk defa konudan haberi olan bir subay üstelik binbaşı rütbesindeki biri kalkıp bunca generalin olduğu toplantıda çavuşundan bahsediyor. Bir çavuştan medet umuyor. Üstelik bu işi halleder diye de konuşma cesaretinde bulunuyor. Kendi aralarındaki konuşmaların tonu artınca, başkan elini kaldırır ve herkes susar. Amerikan başkanı ayağa kalkar binbaşıya döner.
“Binbaşım yarın sabah sizi ve çavuş Rowan’ı makamıma bekliyorum. Beyler toplantı bitmiştir”
Ertesi gün sabah erkenden Binbaşı ve Çavuş Rowan ABD. Başkanının makam ofisindedir. Başkan binbaşıya bakar sonra gözlerini Çavuş Rowan’ı çevirir. Ayağa kalkar, Garcia’ya yazdığı mektup elindedir. Çavuş Rowan’ın yanına gelir ve yalnızca şunu söyler.
“Bu Mektubu Garcia’ya teslim edin” der.
Çavuş Rowan mektubu eline alır.
“Tamamdır” der.
Önce Başkana selamını verir, sonra döner binbaşısına da selamını verir. Üniformasını açar, atletinin içine dikmiş olduğu büyükçe kesenin fermuarını açar mektubu içine koyar. Fermuarını kapatır atletini düzeltir. Üniformasının düğmelerini ilikler. Koca ABD. Başkanının odasından arkasını döner çıkar. Çavuş Rowan hemen yola revan olur. Beş gün sonra Küba’ya ulaşır. Küba’nın o günkü şartlarında haftalar boyunca Garcia’ya ulaşmak için bin bir yolu dener. Bir aya yakın Küba’nın dağlarında, balta girmemiş ormanlarında iz süre süre sonunda hedefine ulaşır. Garcia ve beraberindekilerin olduğu yere gelmiştir. Amerikan’dan çıkıp Küba’nın ismini bilmediği dağlarına ve üstelik Garcia’ya ulaşması topu, topu dört haftasını almıştır. DEVAMI VAR….