Önder Balıkçı (YAKAMOZ)

Tarih: 07.07.2024 10:44

Gazeteci, köşe yazarı ve Bandırma Gazeteciler Derneği

Facebook Twitter Linked-in

Demokrasilerde çok seslilik tabii ki çok önemli ve gerekli. Medyada da aynı durum geçerli. 

Ülkemizde birçok kişi tarafından karıştırılan bir konu var. Gazeteci ile köşe yazarı karıştırılıyor ve köşe yazarları da gazeteci sanılıyor.

Oysa her köşe yazarı gazeteci değildir.

Gazeteci, olayları yakından takip eden, araştıran, basın toplantılarına katıldıktan sonra bunları çalıştığı yayın organlarına haber olarak yazan kişidir, gazeteci.

Yani bir toplantıyı telefon ile çekip yayınlamak, yetmez gazeteci olmak için. Yani gazeteciysen, haberleri oturup günü gününe yazacaksın.

Örneğin Bandırma’da beğenerek okuduğum köşe yazarlarının başında Süleyman Takunyacıoğlu gelir. Çok okuyan, olayları iyi yorumlayan, güçlü bir köşe yazarıdır, sevgili Takunyacıoğlu. Geniş bir kültürü bulunan Takunyacıoğlu ile sohbet etmek de ayrı bir keyiftir, benim için. Erdek’e ne zaman gitsem, mutlaka bir süre onunla buluşup, düşünce alışverişinde bulunurum. Ancak sevgili Süleyman, bir dönem, zorunlulukla ve istemeden Güney Marmara Gazeteciler Cemiyeti Başkanlığı görevinde bulunmuş olsa da gazeteci değil, başarılı bir köşe yazarıdır.

Türkiye’de, çeşitli yayın organlarında düşüncelerini açıklayan 750 dolayında köşe yazarı bulunuyor. Tabii ki, bu köşe yazarları içinde gazeteci yok mu? Var tabii ki. Yukarıda belirttiğim gibi yalnız köşe yazısı kaleme almakla yetinmeyerek, muhabir gibi olayları izleyip habere döken çok sayıda gazeteci de bulunuyor. İsmail Saymaz, Barış Pehlivan, Barış Terkoğlu, Timur Soykan, Murat Ağırel gibi birçok çok başarılı gazeteci ve köşe yazarı vardır. Naçizane ben de yıllardan beri hem gazeteci, hem de köşe yazarı olarak görev yapma çabası içinde bulunuyorum.

Kısacası gazetecilikle köşe yazarlığı birbirinden ayrıdır. Yani köşe yazarı, haberleri ve olayları olumlu veya olumsuz yorumlayan kişidir.

Tabii ki gazeteci olmak da çok ucuzladı. Facebook’ta kendine sayfa açanlar, halen çıkmayan bazı yayın organlarının muhabiri olduklarını söyleyenler bile gazeteci olarak olduklarını öne sürüyorlar.

BANDIRMA GAZETECİLER CEMİYETİ 

Gelelim, benim ortaya çıkardığım Bandırma Gazeteciler Cemiyeti Derneği’ndeki skandal “sahte genel kurul” olayına!

Bilindiği gibi, Bandırma Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Kaan Bingül, derneğin 26 Şubat 2023’te yapılmadığı halde yapılmış olarak gösterilen genel kurul bilgisini Dernekler Bilgi Sistemi(DERBİS) aracılığıyla Bandırma Dernekler Masası’na bildirmişti. 

Skandalı öğrenir öğrenmez, 25.04.2024 Bandırma Cumhuriyet Başsavcılığına başvurarak, suç duyurusunda bulundum. Açılan soruşturma sürüyor. Bu soruşturma kapsamında, şu anda polis tarafından 19 cemiyet üyesinin ifadeleri alınıyor. Bir üyenin ifadesi 2 saate yakın sürüyor.  Yaşanan skandaldan, verdikleri ifade sırasında haberleri olan bu kişilere yazık değil mi?

Kaan Bingül tarafından, Dernekler Masası’na, Dernekler Bilgi Sistemi(DERBİS) aracılığıyla bildirilen yönetim ve denetim kurulu üyeleri dahil tüm dernek üyeleri, ifadelerinde şaşkın bir şekilde, cemiyet organlarında yer aldıklarını bilmedikleri gibi yapıldığı öne sürülen, tabii ki yapılmayan genel kuruldan da haberleri olmadığının altını çiziyorlar. Bu arada da bu işin baş sorumlusu, kendini yine başkan gösteren Kaan Bingül’den şikâyetçi olduklarını belirtiyorlar.

Tabii ki Bingül, bu skandalın baş sorumlusu. Ancak onun yanında yer alıp, ona, “Sen ne yapıyorsun? Gerçekleşmeyen bir genel kurulu nasıl olup da yapılmış gibi gösterip, Dernekler Masası’na bildirirsin. Bizi de suça ortak edip, sorumluluk altına sokuyorsun” demeyenlerin hiç suçu yok mu? Öyle değil mi, skandalı önceden bildiği, deneyimli gazeteci Erdem Özcan’a, “Kaan, genel kurulu bir şekilde halletti!” demesinden anlaşılan yönetim kurulunun saymanı Tarık Köse ve diğer 2-3 yönetici pozisyonundaki kişi?

Kaan Bingül’ün durumunu soracak olursanız, halen yurt dışında bulunduğundan, şimdilik ifadesi alınamadı. Gelip de ifadesini verse iyi olacak!

Soruşturmanın sonucunu hep birlikte göreceğiz.

Vicdanım çok rahat! Üyesi bulunduğum bir cemiyetteki skandala suskun kalamazdım.

DEMEK Kİ KİŞİLERE GÜVENMEYECEKSİN

Eskiden dernek ve sendikaların genel kurullarında uygulanan yöntem şuydu:

Dernekler Masası’ndan bir veya iki görevli, genel kurulda hazır bulunurdu. Genel kuruldaki organ seçimlerinin gözetimi ve sorumluluğu onların sorumluluğu altında gerçekleşirdi. Şimdi bu uygulama kalktı. Artık Dernekler Masası yetkililerinin genel kurulda bulunma zorunluluğu yok. Peki, uygulama nasıl mı oluyor? 

Dernekler ve sendikalar, sivil toplum kuruluşlarının başkanları, genel kurul bilgilerini, kimlerin başkan, kimlerin kuruluşun organlarına seçildiğini Dernekler Bilgi Sistemi(DERBİS) aracılığıyla Dernekler Masası’na bildiriyor. Bu bildirim ne yazık ki doğru kabul ediliyor, daha sonra yasal yollardan itiraz durumunda gerekli inceleme yapılıyor.

İşte Bandırma Gazeteciler Cemiyeti Derneği’nde yasal yollardan başvurum üzerine izlenen yol da budur.

Demek ki bizde “güvene dayalı” bir sistem işlemiyor.

Demek ki, yeniden eski sisteme dönülmeli ve sivil toplum kuruluşlarının genel kurullarındaki organ seçimleri, Dernekler Masası görevlilerinin sorumluluğunda yapılmalı. Çünkü bizde ne yazık ki sahtekârlar ve sahtecilik çok!


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —