Yöneticilerin ilk öğreneceği şey vatandaşın yaşam şartlarını öğrenmesi gerekiyor. Tok olan dünyada aç yok sanırmış. Aç olanda dünyada ekmek yok sanırmış. Şehirde doğup şehirde büyüyenlerin çoğu kırsal alanın yaşamından haberi yok. Şimdi köpeklerin öldürülmesi gündemi meşgul ediyor.
Cumhurbaşkanımız bu köpeklerin öldürülme olayı için bana kimse gelmesin diyor. Yani köpeklerin öldürülmesinden yana. Şehirlerde sizi koruyanlar emniyet güçleri. Kısal kesimde insanların mallarını kendileri koruyalar köpeklerdir. Köylülerin en büyük koruyucusu köpeklerdir. Hem malını korur hem sahiplerini korur.
Köpek köylünün en büyük savunma silahıdır. Tavukları tilkilerden korur. Tarladaki mahsulünü domuzdan korur. Bir köyde köpek olmasın tavuklarını tilkiden. Mahsulünü domuzdan koruyamaz. Bir domuz bir mısır tarlasına girdimi? Orada mısır kalmaz, yediğinden değil. Mısır koçanını parçalar.
Sizler saraylarda böyle şeylerle karşılaşmadığınız için. Bunlardan haberiniz olmaz. Siz şunu dahi yapamıyorsunuz. İnsanların içerisine bile giremiyorsun. İnsanların arasına girip de hal ve hatırlarını soramıyorsunuz. Çünkü şehirde doğmuş şehirde büyümüşsünüz. Saraydan çıkmadığınız için.
Vatandaşın hâl ve hatırını dahi soramıyorsunuz. Halkından korkan devlet başkanı olmaz. Hattı zatında vatandaş sizden korkuyor. Rahmetli Demirel’i kapalı spor salonundan paşa camiye iki kişi Cuma namazına götürdük. Camı avlusuna girdik. Bize benim yanımdan ayrılın. Ben vatandaşımla olacağım dedi.
Ve bizi gönderdi. Beni çıkışta arabanın yanında bekleyin dedi. Bu kişide devlet adamı. Vatandaşından korkmayan ve vatandaşına karşı gayet nazik davranışlı bir devlet adamı. Bir konuşmasında yaptıklarını anlatırken vatandaşın birisi. Babanın malınla mı yaptın diye bağırıyor. Hemen polisler oraya yönleniyor. Polisler sakın dokunmayın diyor. O kişiye şöyle cevap veriyor.
Bak kardeşim. Bu yapılanlara ne senin babanın parası. Ne benim babamın parası nede burada bulunanların babalarının parası yetmez. Bu yapılanlar devletin parası ile yapılıyor diye cevap veriyor. O vatandaş ondan sonra sağ başkanım diye bağırıyor. Bir olayını daha anlatayım. Antalya savcılığından bir yazı geliyor. Bir kişi konuşmasında size hakaret etmiş. Bu olayı bize ilettiler. Biz gerekli işlemi yaptık. Şu kadar hapis cezası ile cezalandırdık. Bilgilerinize arz olunur diye belge geliyor. Odasında yaşar diye bağırmaya başlıyor.
Yaşar topçu geliyor. Hemen Antalya ya gidiyorsun. Şu evrağı alıyorsun. Bu kişiye verilen cezayı kaldırıp adamı hapisten çıkarıyorsun diyor. Buda devlet adamı! Örnek alınacak devlet adamı. Bakın bir sözünü daha hatırlatayım. Bizlere nasihat etmiş. Yenmiş kul hakkını ne Mekke temizler nede tekke unutmayın diye bizlere nasihat ediyor. Ülkede her şey tersine gidiyor. İstanbul sokaklarında insanları öldürenleri bitirmişler. Şimdi sokakları köpeklerden temizlemeye sıra gelmiş. Köpekler insanların canını ve malını koruyan ağzı dili konuşmayan Allah’ın yaratığı varlıklardır. Saygılarımla.
LÜTFEN KÖPEKLERİN ÖLDÜRÜLMESİNE DESTEK VERMEYİN.
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE! NE MUTLU CUMHURİYETÇİYİM DİYENLERE! NE MUTLU ATATÜKÇÜYÜM DİYENLER!
Mustafa KOÇAL 27- 07 – 2024
