Ne olmuş? Kemal Kılıçdaroğlu’nu bir yere götürmüşler orada. Yerde serili yaygıların içerisinde bir adet seccade bulunuyormuş. Kılıçdaroğlu da bu seccadenin üzerine tesadüfen basmış. Vay sen misin? Seccadenin üzerine basan şimdi seccadeyi cumhurbaşkanımız diline doladı. Eline bir seccade alıyor.
Bu seccadeyi seçim malzemesi yapıyor. Söylediğine bakarsanız bu seccadeyi kutsal bir malzeme durumuna sokuyor. Bu oradaki seccadenin kutsiyet ile hiçbir alakası yok. Üzerinde cami veya minare gibi ibarede yok. Sade bir bez parçası, belki de seccade bile değildir. Şimdi AKP mitinglerine bir bakalım.
Miting meydanında arabanın üzerine elinde Kuran ile çıkıp. Kutsal kitabımızı millete sallayarak siyasete alet edilmesi doğru mudur? Üzerine basılan seccade olduğu dahi belli olmayan Bir bez parçasına kutsiyet yaratarak kıyamet koparmanın hiçbir anlamı yok. Kuranın arabanın üzerinden sallanması ile mukayese dahi edilemez.
AKP’nin mitinglerinde Türk bayraklarını yer serip. Üzerlerine bağdaş kurup oturanları da biliyoruz. Bel bağladığınız bu seccade meselesinden size ekmek çıkmaz. Çünkü Kendi gözünüzdeki merteği görmüyorsunuz. Başkasını gözünde çöp arıyorsunuz. Seccade denen bez parçasının seccade olarak kullanıldığı dahi belli değil. Bu seccadeyi propaganda malzemesi olarak kullanmak, Çaresizliğin göstergesidir.
Çünkü millete söyleyecek bir şeyinizin olmadığının göstergesidir. Hani bir tabir vardır. Şaşkın ördek suya kıçının üzerinden dallarmış. Seccadeden medet ummakta ayni şeydir. Seccade ile uğraşmanın gayesi muhalefeti köşeye sıkıştırmaya çalışmaktır. İncir çekirdeğini doldurmayacak bir şey ile muhalefeti köşeye sıkıştırma çalışmak. Su alan bir kayıkla yolculuk yapmak gibi bir şeydir. Çünkü millete diyecek bir şeyiniz yok. Söylem üretmeye de elinizde malzeme yok. Seccadeye den siyasi malzeme üretmeye çalışıyorsunuz.
Millete söyleyecek bir şeyiniz olmadığı için. Seccadenin arkasına sığınmaya çalışıyorsunuz. Onu da beceremiyorsunuz. Oturduğunuz yerden de millete söyleyecek malzeme üretemiyorsunuz. Milletin içerisinde dolaşmaya da cesaretiniz yok. İtibarda tasarruf olmaz diyorsunuz. Yoksa bu söylemden vazgeçip tasarruf yapmaya mı başladınız? Depremzedeler için yardım toplandı. O para deprem bölgesine harcanmış olsaydı. Çok sorun çözülmüş olurdu. İçişleri bakanı hala milletten yardım bekliyor.
Kahvaltılık bir şey yok. Kahvaltılık bir şeyler gönderin diyor. Gönderin diye millete söylüyor. Depremzedeler için toplanan para başka bir yere harcanırsa millete karşı ayıp olur. O toplanan para depremzedelerin bütün ihtiyacını karşılayacak bir miktar idi. Bu millet haberlerde depremzedelerin yakarışların duydukça gözyaşı döktüğünü sizler bilmiyorsunuz. Bu millet öyle hissi bir millet ki bunu tuzu kuru olanlar bilemez. Bu milletin vatandaşların derdi ile dertlenmekten dizlerinde derman kalmadı.
Şu deprem olaylarından sonra bu milletin ağlamakta gözlerinde gözyaşı kalmadı. İtibarda tasarruf olmaz diyerek bu günlere geldik. Araba konvoyu ve bir bölük polis kordonu ile bir yere gitmek itibar değildir gösteriştir. Cumhurbaşkanı yardımcısı Fuat Oktay’ın 36 araba ile Kıbrıs ta yaptığı gösteri Kıbrıs ta dillere destan oldu. Buna itibar denmez. Buna şatafat denir. Şatafatla itibar olmaz. İtibar sadelikler ve alçak gönüllülükle olur. İnsanlara tepeden bakmanlar itibar olmaz. Saygılarımla.
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE! Mustafa KOÇAL 11-04- 2023
