Hep hüzünle anılır sonbahar ayları. Hiç düşünmezler mi bulutlar gücenir diye. Oysa en güzel güller baharda açar. Vadiler renklenir; kırmızı, turuncu, kahve… Meşeler palamutlarını toprağa atar tabiatı şenlendirmek için.
İncirin en lezzetlisi, üzümün en şerbetlisi sonbaharda yenir. Güneşin en güleç yüzüyle kurur üzüm, tatlanır pastırma, renk alır sucuk. Yaz aylarının kahreden sıcağına inat en tatlı uykular bu aylardadır, en güzel rüyalar bu günlerde görülür.
Birkaç gün evvel yağan yağmurun ıslattığı toprak mis gibi kokar dere boylarında. Kasımpatılar yeşerir, kış aylarında renklenmek için.
Alpay sevgilisine seslenir “Eylülde gel.” Ne yapsın adamcağız evde iş çok. Erişte, konserve, turşu, tarhana, salça, sos… Yapraklar sokaklarda Tango yaparken Rodrigo’nun gitar konçertosu ile Barcelona’da özgürlük şarkıları söylenir.
Ilık ılık rüzgar eser deniz kıyılarında, kulağına şiir okur Atilla İlhan. Kuşlar yuvasına çekilir. Evli evine köylü köyüne dönerken dinlenir kumsallar, sakinler tatil kasabaları.
Hep hüzünle anılır sonbahar ayları. Hiç düşünmezler mi bulutlar gücenir diye. Oysa en güzel güller baharda açar. Vadiler renklenir; kırmızı, turuncu, kahve… Meşeler palamutlarını toprağa atar tabiatı şenlendirmek için.
İncirin en lezzetlisi, üzümün en şerbetlisi sonbaharda yenir. Güneşin en güleç yüzüyle kurur üzüm, tatlanır pastırma, renk alır sucuk. Yaz aylarının kahreden sıcağına inat en tatlı uykular bu aylardadır, en güzel rüyalar bu günlerde görülür.
Birkaç gün evvel yağan yağmurun ıslattığı toprak mis gibi kokar dere boylarında. Kasımpatılar yeşerir, kış aylarında renklenmek için.
Alpay sevgilisine seslenir “Eylülde gel.” Ne yapsın adamcağız evde iş çok. Erişte, konserve, turşu, tarhana, salça, sos… Yapraklar sokaklarda Tango yaparken Rodrigo’nun gitar konçertosu ile Barcelona’da özgürlük şarkıları söylenir.
Ilık ılık rüzgar eser deniz kıyılarında, kulağına şiir okur Atilla İlhan. Kuşlar yuvasına çekilir. Evli evine köylü köyüne dönerken dinlenir kumsallar, sakinler tatil kasabaları.