DEVAM- Ertesi gün daha on yedi yaşına yeni giren Muzaffer ve cenazeleri getiren askerler, askeri araca binip cepheye doğru yola koyuldular. Köy o günden sonra matem yerine döndü. Her eve bir şehit ateşi düşmüştü. Geçen yazın yaz gibi olmamasının, ekinlerin boy vermemesinin, koyunların kuzularıyla meleşmemesinin belki ki varmış bir nedeni. Doğa bile bu olacakları önceden görüp, yazın bütün günlerinde hüzne mahkum etmişti demek ti kendini...
Ocak ayının ortasında Doğu Anadolu’nun çetin kışında her şey tarumar olmuş, doksan bin vatan evladı cepheden cepheye koşarken, yüksek karlı dağları aşarken, derin ormanların kuytu yerlerinde yürürken ve düşmanla süngü boyu göz göze çarpışırken şehit düşmüşlerdi. İmparatorluğun son yıllarında vermiş olduğu en büyük kayıplardan biriydi Sarıkamış. Yurdun dört bir yanından gelen ana kuzuları göçüp gitmişlerdi Peygamber ocaklarından cennetin bahçelerine. Çanakkale’de, Kocatepe’de, İzmir’de, Gaziantep’te daha nice yiğitler düşecekti bir hilal uğruna vatan topraklarına…
Oğullarının sağ salim askerden gelmesi için dualarını eksik etmeyen Hüseyin bey ve Firuze hanım köyden gitmeye karar verdiler. Her yer büyük oğullarının hatırasıyla inlerken, daha fazla kalamazlardı buralarda. Savaş yıllarının büyük zorlukları karşısında verdikleri bu kararı nasıl uygulayacaklardı. Güzel gözlü Firuzesini yanan sobanın karşısına oturtup birer birer anlattı.
“Her sabah yeniden doğan ve her akşam battığına şahit olduğumuz güneşin altında, bir kuş misali artık kafesteyiz. Bu ev, bu köy, bunca eş dost, hayvanlarımızı otlattığımız meralar, buğdayımızı veren tarlarlara, huzurla çıktığımız yaylalar ez cümle ne varsa bizimle birlikte hüzün içinde, kederden katran karasına dönmüş bütün alem. Neyle, kimle neden savaştığımızı bilmeden sağa, sola kılıç sallamak bizimkisi. Bu yerlerde topraktan fazladır taşlar. O taşlar ki, büyük kara, soluk, ruhsuz artık. Sarp dağlar esir aldı her şeyimizi. Bizim kalan oğlumuz için buralardan göçüp şehre gitmemiz lazım. Onun burada abisinin anılarıyla tarumar olmasını istemiyorum. Senin de rızan olursa, Kars’taki akrabalarımızın yanına gitmek bizim için en hayırlısı olacaktır.” … DEVAMI VAR