Bol acılı, bol yangınlı, depremli, bolca sel felaketlerinin olduğu Covid-19 ile hayatımızda kötü izler bıraksa da hüznüyle, mutluluğuyla koskoca bir yıl daha (2022) geride kaldı. Ancak geride kalan yalnızca koskoca bir yıl değil elbette ki!
Olumlu ya da olumsuz yaşadıklarımız da geride kaldı. Ne var ki 2022 yılında yaşadıklarımızın etkisi belki de bir ömür boyu sürecek. Kayıplarımızın, kazançlarımızın etkisi bizi belki bir ömür boyu etkileyecek. Ancak degişmeyecek olan ve durmadan tekrarlanacak bir şey var ki birileri yine hatalarından ders almayacak.
En kötüsü de bu ya! Yaşadıkları olumsuzlukları tekrarlamaya devam edecek. Israrla, durmadan... Hep bir yerlerde ve bir şekilde kendilerini ‘haklı’ çıkarmaya çalışacaklar. Oysaki önemli olan sanırım olaylara büyük pencereden bakmak. Yani yaşadıklarımızdan ders alabilmek Geçmişteki kayıplarımızdan aldığımız dersler, gelecekteki kazançlarımızın temelini oluşturur diye düşünüyorum. Yoksa hayatı boşa yaşıyormuşuz gibi geliyor bana...
Yeni yıllar, yeni umutları da beraberinde getirsin istiyoruz. Ancak farkında olmadan ya da bazen farkına vararak, yaşamımızda yenilikleri istediğimiz halde geçmişe takılıp kalabiliyoruz. Ne için? Kim için? Yalnızca kendi hırsımıza yenik düştüğümüz için. Geri adım atmamak için. Geri adım atınca ya da özeleştiride bulunduğumuzda sanki bu bir zayıflıkmış gibi algılanıyor. Önemli olan insanın özeleştiri yapacak gücü ve cesareti kendinde bulması diye düşünüyorum.
Aynaya bakmak çok mu zor?
Herkesi aynaya bakmaya davet ediyorum. Çünkü siz kendi isteğinizle aynaya bakmazsanız, yaşam bir şekilde sizin önünüze o aynayı koyacak hem de belki hiç hazır olmadığınız bir anda.
Değerli okurlarım,
Yaşamınız ile ilgili değişimleri, gelişimleri başkalarıyla paylaşmanız gerekmiyor. Kendinize itiraf etmeniz, kendinizle paylaşmanız yeterli. Bu bile çok önemli bir gelişim. Gelişmek için değişmek şart. Değişim olmadan gelişim olmuyor. Önemli olan eksikliklerimizin olması değil; eksikliklerimizin farkında olmamız ve eksikliklerimizi, tamamlamaya çalışma çabamız.
Peki, kaç kişi bunu yapabiliyor? Ya da yapmak için çaba sarf ediyor? Herkes yaşamının değişmesini bekliyor. Yaşamında en iyisini hak ettiğini düşünüyor. Ancak hiç soruyor mu kendisine, peki ben yaşama ne veriyorum diye.
Bir markete gittiğinizde bile alacağınız bir paket çay için bir bedel öderken, manevi değerlerin neden bedelsizce hazır bir şekilde size gelmesini bekliyorsunuz? Sizce yaşama bir şey vermeden ne alacağımızın beklentisiyle yaşamımızın sonunun gelmesini beklemek hem kendimize hem de yaşama karşı yaptığımız büyük bir haksızlık değil mi?
Birçok kişi birbirinin hatalarını bulmak için durmadan, bıkmadan çevresindekilerin hayatlarıyla uğraşıyor. Birilerini nasıl aşağı çekerim uğraşı içerisindeler. Bu tutum bence bizim toplumumuzla özdeşleşmemeli Biz geleneği, göreneği olan köklü geçmişe sahip önemli bir toplumuz Birilerinin yok etmeye çalıştığı bize ait güzel özellikleri ve birçok toplumun özendiği yanlarımızı yaşamaktan vazgeçmemeliyiz Zira bir toplum örfüyle, adeti ile gelenekleriyle vardır. Günün birinde bu toplumun saygınlığının gitmesi demek bizimde saygınlığımızın kalmaması anlamına geliyor. Bu topluma karşı yabancılaşmaya başladığımızda unutmayalım ki, bizde kendimize yabancılaşırız.
Değerli okurlarım,
Sizler bu satırları okurken belki de 2022 yılı içerisinde biten beraberlikler, dostluklar, evlilikler ve iş ortaklıklarını geride bıraktınız. Yazımın girişinde dedim ya, bol acılı bir yıl daha geride kaldı. Ancak önemli olan geçmişi unutmadan, biten bir yılın ve kayıplarımızın nedenini iyi değerlendirmek. Aksi takdirde gelecekteki kazançlarımızdan olacağımızı da unutmamalıyız.
Herkese 2023 yılının en başta covid den uzak daha sonra ise yangın, sel felaketlerinin, yalanın talanın olmadığı, gelir terazisinin herkese eşit tarttığı, bizi hüsrana uğratmayacak kazançlar getirmesini diliyorum. Her şey dilediğiniz gibi olsun...
Bu yıla kadar yaşamdan ne bekliyorum ya da yaşam bana ne verdi, diyenlerdenseniz; geç kalmış sayılmazsınız. Şimdi ben yaşama ne verdim demenin belki de tam zamanı!
2023 yılında da Bandırma Manşet ailesinde sizlerle birlikte olmanın heyecanını şimdiden yaşıyorum.
Hoşçakalın.
Mutlu kalın.
Bu arada unutmayın her hoşçakal bir merhabadır aslında.
Hoşçakal 2022, Merhaba 2023.
Eğitimci-Yazar
Soner Atabek
