Zübeyir ÇÖMLEKÇİ

Tarih: 16.08.2024 21:27

İŞTE İNSAN ODAKLI HİZMET

Facebook Twitter Linked-in

Almanya’nın Stuttgart kentinde bulunduğumuz semte fiber kablo döşeniyor. Ama tüm işlemler; bizdeki gibi yaya ve araç trafiğini felç etmeden, semt halkını canından bezdirecek ses ve görüntü kirliliği yaratmadan, her şey normal seyrinde devam ederek yapılıyor. 

Bunu yaparken ilk iş, 3-4 gün öncesinden halk bilgilendiriliyor ve çalışma yapılacak yola araç park edilmemesi isteniyor. Halk da bu uyarıya bilerek ve isteyerek uyuyor.

Çalışma yapılacağı günden 1 gün önceki akşam, kullanılacak araç-gereçler ve ihtiyaç olan tüm ekipmanlar getiriliyor. O kadar ki, çalışanların ihtiyacını karşılamak için seyyar wc bile yerleştiriliyor. Böylece çalışanların herhangi bir yeri, kurumu-kuruluşu ihtiyaç için rahatsız etmesi gerekmiyor.

Çalışma boyunca normal hayatın ve trafiğin hiçbir aksamaya meydan vermemesi için, çalışma yapılacak alana uygun araç-gereç kullanılması, en etkili yöntem olarak görünüyor.

Dikkatimi çeken bir başka konu da bizdeki gibi her tarafı birden kazarak büyük bir iş yapıyormuş havası yaratmak ve insanları canından bezdirmek yerine, kısa mesafelerle çalışma yapıp biten kısmın hemen eski haline getirilmesidir. O kadar ki bu iş, cadde ve kaldırımın önceki özelliği aynen korunarak yapılıyor. Böylece yoldaki asfalt ile kaldırımdaki taşların karışması önlenmiş oluyor. Kısaca her şey aslını koruyor.

Günlük yapılan çalışmada çıkan atık ve molozlar, bizdeki gibi mahalleye dağılıp tozu-dumana katmıyor. Çünkü atıklar sokağa atılmıyor, bunlar için getirilen konteynerde toplanıyor, akşam olunca da mahalleden kaldırılıyor.

Her zaman ve her konuda batı-batı diyen genel ve yerel yöneticilerimiz, bunları neden örnek almazlar acaba? 

Hele bir de gerekli güvenlik önlemlerini almadan yapılan çalışmalar sonunda gerek çalışanların gerekse oradan geçmekte olan vatandaşların ya da oyun oynamak için orada bulunan çocuklarımızın öldüğünü görmek, onların vicdanını rahatsız etmiyor mu yoksa? 

Görüyorsunuz, hiç de zor değil. Yeter ki istensin. 

Fakat cehaletin bedelini hesap edemediği için eğitimi pahalı gören bir anlayışla sağlıklı eğitim yapılamayacağı gibi bir canın değerini ve kıymetini bilmeyen bir anlayışla da bu hizmetlerin olamayacağını görmek hiç de zor olmasa gerektir. Türk insanı başka toplum insanlarından asla değersiz değildir. Hatta daha değerlidir. Bizim en büyük zenginliğimiz de insanımızın özelliğidir zaten. Bunu, dünyayı tanıdıkça insan daha iyi anlıyor. 

Onun için genel ve yerel yöneticilerimiz, artık içimiz yanmasın. Şu anlattığım örneğin daha kalitelisini biz yapıyoruz artık, dediğimiz günleri yaşamak istiyoruz. Lütfen!..

16/08/2024 

Zübeyir Çömlekçi

Stuttgart-Almanya


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —