Bu gün hangi açıdan bakarsak bakalım JEOPOLİTİK MESELESİ dünyamızın geleceği üstüne hemen hemen tüm gelişmiş ülkelerin kafa yorduğu ve de bu bağlamda hedeflerinin olduğunu şu son 15-20 yıl içinde yaşananlardan çok iyi anladığımızı düşünüyorum.
JEOPOLİTİK meselesi anlam olarak ülkelerin sosyal ve fiziksel özelliklerinin uluslararası ilişkilerde nasıl etkilendiği üzerine yapılan çalışmaları inceleyen bir bilim dalı olarak ifade edilmekte. Mesela ben bu kavramı devletlerin başta ekonomi olmak üzere enerji olanakları, silahlı güçleri, sosyal yaşamı ile yeraltı ve yer üstü zenginlikleri, ilişkili olduğu ittifakları, siyasal hayatı gibi ortaya koyduğu çalışmalarındaki artı ve eksiklerinin dünü, bugünlerini ve de geleceğini inceleyen siyasal bir öngörü çalışması olarak düşünüyorum.
Örneğin bu gün Akdeniz ve Karadeniz’i bağlayan geçiş yolu üzerindeki boğazlar meselesi bugün dünya siyasetinde çok dikkat çekici bir fotoğraf görülmekte. Devam edersek eğer yine bu gün Anadolu’muz başta doğalgaz ve petrol olmak üzere üreten, satan ve alan ülkeleri birine bağlayan ekonomi bağlantılı ticari yollarının tam da göbeğinde yer alıyor olması da ülke olarak gelecekte karşılaşabileceğimiz politik riskler konusunda ciddi hazırlıklar yapmamızı emrettiğini düşünüyorum.
Ve ciddi hazırlıklar yapılmalı derken bu konunun sadece iktidarların değil muhalefet kaynaklarının da dışarıdan gelebilecek riskler konusunda kısa ve uzun vadeli olarak alınabilecek tedbirler konusunda gereken hazırlıkları yapmalı ve de hazır olmalıdır derim. Her zaman ifade etmeye çalıştığım gibi Yüce Atamızın büyük zorluklar içinde kurduğu bu güzel vatanımızı dışarıdan gelebilecek tüm tehlikeli girişimler için mutlaka birlikte hareket etmemiz gerektiğini düşünüyorum.
Ne yazık ki ülke olarak bulunduğumuz coğrafya hiçbir zaman İsviçre, Danimarka, Almanya gibi çevresi huzurlu, sakin ve hatta sınır kapılarında yetkilileri dahi bulunmayan ülkelere hiç benzemediğimizi, bizim ise tas tamam tüm çevremizde anlaşmazlıkların olduğu ve hatta savaşların sürdüğü çok nazik bir coğrafyada yaşadığımızı asla ve asla aklımızdan çıkarmadan bu olaylar öncesinde fikri hazırlıklarımızı yapmayı bir görev olarak düşünmeliyiz diyorum.
Bu arada aklıma yerel belediyelerimiz geldi. Örneğin uluslararası siyaset ortamında geleceğe dönük jeopolitik siyasi çalışmalarda olduğu gibi acaba diyorum belediyelerimizde sorumlu olduğu alanlarla ilgili olarak başta kentin temizlik ve tertibi olmak üzere gerek imar planları gerekse alt yapı çalışmaları gibi maddi açıdan zor olan görevleri için geleceğe dönük planlamaları yapılamaz mı? Ve de bunları ihtiyaç olduğunda kent halkıyla paylaşmasının faydası olmaz mı diye düşünüyorum.
9 Ekim 2025 Erhan Göçmen