Erhan GÖÇMEN Göçmen/yorum

Tarih: 25.11.2024 22:25

“KATMA DEĞERİ YÜKSEK ÜRÜNLER SATMALIYIZ”

Facebook Twitter Linked-in

Yıllar önce özellikle 2000’li yılların öncesinde siyaset ortamında en çok konuşulan konular başında, ülkemizin kalkınması ve refah seviyesine ulaşabilmesi için KATMA DEĞERİ YÜKSEK ÜRÜNLERİN satılması gerektiği ifade edilirdi. Hatta bu konuda bir örnekte, bir gemi buğday sattığımız bir parayla ancak bir otomobil alıyoruz anlamındaki pazarlama anlayışıyla ülkemizin kalkınmasının çok zor olacağı örneği anlatılırdı yıllarca. 

  Gerçekten de bugün ülke olarak 85-90 milyon gibi çok yüksek bir nüfusa sahip olduğumuz gibi 20 milyona dayanan çok ciddi bir emekli sayımızda var bizim. Dolayısıyla son yıllarda artan geçim sıkıntısı ve pahalılaşan hayat şartları konusunda yine eskiye dönen tartışmaların içinde olduğumuzu görüyorum. Dolayısıyla son günlerde ekonomi ve sosyal alanda yaşananlara baktığımızda kötümser olduğumuz kadar iyi örneklerinde yeşermeye başladığı bir dönemi yaşadığımızı düşünüyorum. 

  Özellikle sanayileşme derken bu işin kolay bir iş olmadığını, bilgi, ilim ve yatırımlar ve desteklerle bağlantılı olarak uzun süreler içinde başarılabildiğini iyi bildiğimizi düşünüyorum. 

Dolayısıyla bu konuda yakın zaman içinde gördüğüm iki önemli örneği sizlerle paylaşmak istedim. 

İlk örneğim, son yıllarda dünya çapında büyük bir övgü alan İHA’lar ile ilgili çalışmalarımız olacak. Gerçekten de bu gün ürettiğimiz ve birim fiyatlarının 4-5 milyon dolarlar civarında olan İHA’larımızı daha hayata geçirmeden yani yıllar önce Heron olarak adını bildiğimiz ve birim fiyatlarının 10 milyon dolarlar civarında olan ve çok fazla verim alamadığımız İsrail İHA’larını kullanmıştık biliyorsunuz. Verim alamadığımız gibi ödediğimiz paralarımız da ve de isabetli boşa gitti diyebiliriz.

  Baktığımız zaman İHA konusunun 2000’li yıllar sonrası dünyamızda çok ihtiyaç duyulan bir elektronik alet haline gelmesi ile beraber yapılan yatırımların ne kadar önemli ve de isabetli yatırımlar olduğunu görüyoruz. Her ne kadar aramızdan bazılarımız  bu çok özel yatırımı küçümsemeye kalkışmış olsalar da artık Türk İHA’larının dünyamızda bir başarı öyküsü olarak görüldüğü ve bu bağlamda bir çok ülkeye ihraç ettiğimizi düşürsek eğer ülkemizin kazandığı dövizin hiç de az olamadığını, aş ve iş olarak ülkemize büyük kazanımlar yarattığını söyleyebiliriz.

  İkinci örneğimi gazeteci Mustafa Kartoğlu’nun yazdığı makaleden alarak yazdım. Sayın Kartoğlu 3 kıtada 15’i Türkiye’de olmak üzere 4o adet üretim tesisiyle beraber yılda 15 milyon ton çelik üreten bir dünya devi Türk şirketini konu etmiş yazısında. Dünya Çevik Birliğinin iki yıl önce dünyanın 77. bu yıl ise 50. Sıraya yükselttiği TOSYALI HOLDİNG’ten söz ediliyor. Sayın Kartoğlu ayrıca yazısında Tosyalı Holdingin Cezayir’de yaptığı yatırımla beraber bir Türk şirketinin dünyada kısa zaman içinde nasıl bir çelik devi olduğunu da makalesinde anlatmış. 

  Anlatmaya çalıştığım bu iki örnekte olduğu gibi imkanlar olduğunda, destekler yapıldığında Türk milletinin genciyle, yaşlısıyla, bilim ve ilim insanlarıyla, ordusuyla çok başarılı çalışmalar yapabileceğini görmüş olduğumuzu düşünüyorum. 

25.11.2024     Erhan Göçmen


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —