Recai ÇEVİK

Tarih: 20.01.2021 17:08

Monolog

Facebook Twitter Linked-in

Cep telefonu insanı içine kapattı.

Konuşmak, gülümsemek, dertleşmek, o küçük aletin içine gömüldü.

İnsan kendini yitirdi.

Söz bitti.

Eskiden kendi kendine konuşana deli derlerdi.

Şimdilerde herkes bir kulaklıkla kendi kendine konuşup yürüyüp duruyor.

Herkes deli.

X         X         X

Yaşam kavgası…

Herkes öylesine yaşam kavgası derdine düştü ki…

Sağını, solunu, önünü, arkasını görecek ne zamanı var, ne gücü…

Bu kapitalist düzen, insanı kendinden, insanı toplumundan uzaklaştırıp öylesine bencillik dar kalıbına soktu ki… Gemisini kurtaran kaptan-her koyun kendi bacağından asılır-atasözleri insanların düsturu oldu.

“Benden sonra tufan”  diyen de o tufanın içinde ya…

X         X         X

Her yüzün bir öyküsü var.

Gözlerden yansıyan…

Önce gözler konuşur.

Gözlerle anlaşır insanlar…

Sonra bilincin doğurduğu söz alır sırayı.

Gözler yalan söylemez, denir ya, ama söz yalan söyler.

X         X         X

Saçlarım darmadağınık…

Poyraza saldım kendimi.

Kentin dar sokaklarında beni izleyen gözlerin gözaltında dolaşıyorum.

Bu sokakları, bu insanları seviyorum.

Yıkık duvarlar, üstünde papatyalar…

Kapılar yoksulluğu yansıtıyor…. Sessizlik… Sessizlik…

X         X         X

Bütün acıları toplamak istiyorum yüreğimde..

Ben de.

Çocuk gülüşleri, kadın kahkahaları, babaların merhabaları doldursun ortalığı…

Benim içim varsın yansın, kavrulsun.

İnsanım mutlu olsun, ben cehennemde yanayım.

X         X         X

Kaos, kaos!

Sokaklar doğurdu her devrimi.

O özgür, o korkusuz, o zapt edilmez sokaklar…

Devrimin o muhteşem davullarının sesi geliyor, kalkın.

Kaos ve devrimin çocukları


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —