Merak, sorunun anasıdır.
Merak eden insan soru sormaya başlar.
Soru soran insan, insanlaşmaya başlar.
Bir soru koridoru içinde yol alan insan, bilgilendikçe başka sorularla karşılaşır, başka yanıtlarla yaşamını değiştirir.
Değişen ve değiştiren de bir tek insandır.
Önünde saygıyla eğiliyorum.
NE-NE ZAMAN-NASIL-NİÇİN-NEDEN soru edatlarında insan, bilgi okyanusunda kulaç atıp durur.
X X X
NEDEN bu toplum hep diktatör doğuruyor?
NEDEN kişisel yargılar, egolar öne çıkıyor, insanları eziyor, aşağılıyor da, toplum ruhsal çöküntüsünü dile getiremiyor? Bu teslimiyet, bu korku girdabının sonsuzluğu ne zaman son bulacak?
NEDEN Erdek´te bir gölet yapılamadı. Hâlâ gökyüzüne bakma çağdışılığı sürecek mi insanın gözünde? Tarımsal değişim ve gelişim kumara mı dönüşecek, benim insanım hep zar mı atacak?
NEDEN bu küçük, şahane beldede, öğrenimde başarısızlık oranı çok yüksek? Sokaklar, cafeler, köşe başları "başıboş" çocuklarla doldu?
NEDEN benim kentimde bir kültür sitesi, bir kütüphane, bir müze yok?
NEDEN insanların gözünde korku, endişe hiç eksik olmuyor?
Gülmek neden bu kadar uzak insanıma?
NEDEN herkes önce evinin/dükkanının önünü temizleyip, sonra da kirletiyor?
NEDEN herkes suskun?
Gençlerin başıbozuk, düzensiz, serseri yaşamlarına, saygısız-sevgisiz davranışlarına, disiplinsiz-düzensiz yaşamlarına ve başarısızlık nedenleri üstüne düşünmeye/tartışmaya ve yüksek sesle konuşmaya cesaret edemiyor?
NEDEN kimse "ne oluyor?" ve "Nereye gidiyoruz?" sorusunu dillendiremiyor? Yok edilen güzelliklerin, değerlerin ve doğanın canlılığının hesabını sorma cesaretini neden gösteremiyor insan? Bu teslimiyet neden?
NEDEN bu cehennemin içinde melekleri oynuyor herkes?
X X X
Merak ve soru.
Yaşamı güzel, anlamlı kılmanın anahtarı. Aydınlığa ve refaha açılan kapıyı açmak ancak insanın kendisinin elinde ...Ne diktatörlerin, ne de Tanrı´nın...