Rifat Serdaroğlu (SERDARCA)

Tarih: 23.08.2024 22:40

NESEBİ GAYRİ SAHİH!

Facebook Twitter Linked-in

Nesebi Gayri Sahih; “Yasal olmayan bir birleşme sonucu doğan çocuk ” demektir. Halk dilinde ise “babası belli olmayan çocuk”, Kasımpaşalı ağzında “Piç” denir.

Bu yazının konusu, nesebi gayri sahih olan kişilerle ilgili değildir.
Bizim ilgilendiğimiz konu, gerçek sahibin adını gizlediği “Evet bu kuruluş benimdir. Bu kuruluşu vergilendirilmiş ticari faaliyetlerim sonucu kazandığım para ile şu kadar TL’ye aldım” diyemeyen kişi ve kuruluşlardır.
Hele bu kuruluşlar, kamuoyunu yanıltabilecek nitelikteki gazete-televizyon-dergi-radyo gibi iletişim araçlarına sahiplerse sahibinin adının saklanması,
o ülkenin birinci derecedeki güvenlik sorunu olmalıdır.

Beraberce düşünelim;
Suriye diktatörü Esad, Suriye İstihbarat elemanlarından 3-5 adamına, Sabah Gazetesini, Sabah Televizyonunu, radyoları, dergileri satın aldırsa neler olur, tahmin edebilir misiniz? Hele AKP’nin her önüne gelene vatandaşlık verdiği durumda?

Veya İŞID terör örgütü aynı yolu izleyip, Habertürk Medya Grubunu satın alsa!

Ya da PKK Narko-Terör örgütü, Sabah’ı birilerinin aldığı gibi Doğan Medya Grubuna el koysa!

Devlet için öncelikli konu, para değil, milletinin güvenliği olmalıdır.
Finans kuruluşları da aynı öneme sahiptir. Dünya üzerinde “Çok para veriyor” diye, bankalarını uluslararası bir suç örgütüne veya “Kiliseler Birliği” gibi sizi yıkmaya yemin etmiş bir örgüte satacak kadar SALAK yöneticilere sahip bir devlet olabilir mi?

Eğer TC Devleti, gerçek yöneticilerin elinde olmaz da, demokratik rejim düşmanı siyasetçilerin eline geçerse, devletin MİT-Genelkurmay-Emniyet-Maliye bürokratları da bu ihanete çanak tutarlarsa, devletin batışı kaçınılmaz olur.
Yalnız bu bürokratların unutmamaları gereken şey, ihanette zamanaşımı olmadığıdır! Bir gün mutlaka bu bürokratlar hesaba çekilecektir…

Düşünmeye beraberce devam edelim;
Bir TC Vatandaşı veya bu ülkenin herhangi bir şirketi, sahip olduğu bir ekonomik varlığa adını vermekten, o varlığın kendisinin olduğunu açıklamaktan niçin çekinir?
Bunun tek yanıtı; O kişinin-ailenin veya şirketin o malı sahiplenmesinde yolsuzluk, kanunsuzluk, haram ve kara para olmasıdır.
Gizleyecek bir işi olmayan kişi niçin saklansın ki?

Peki, Sabah Medya Grubu kimin?
Binali Yıldırım, Devletle iş yapan müteahhitlere baskı kurup, onlardan 630 MİLYON DOLAR toplamadı mı? Tabii ki topladı. 100 MİLYON DOLAR avanta veren bir müteahhit, “Dün gece hiç uyuyamadım, çocuklarımın yüzüne nasıl bakacağım” diye konuşmuştu!
Bu haram parayla Sabah Medya grubunu Başbakan Binali kendisine mi aldı?
Erdoğan ailesi mensuplarının o grubun yönetim kadrolarında ne işleri var?
2008-2016 yılı 22 Şubat tarihleri arasındaki Ticaret Sicil Gazetelerini araştırdım. Gerek Çalık grubunun gerekse Zirve Holding kayıtlarının tamamında Erdoğan’ın damadı veya kardeşinin isimleri var. Buradan çıkarılacak sonuç şudur;
Demek ki Sabah Grubunun gerçek sahibi Erdoğan Ailesidir…

Türkiye’nin Cumhurbaşkanı-Başbakanı-Bakanı-avantacı müteahhitleri bir araya gelmişler ve oluşturdukları “Haram Havuzuyla” Erdoğan Ailesini, Medya patronu yapmışlar.
Devletten maaş alan ve öncelikli görevleri Türk Milletinin menfaatlerini korumak olan üst düzey bürokratları da susmakla, bu ortaklığın içine balıklama atlamışlardır…

Bir de bu kanunsuz yöntemlerle çökülen, hak sahiplerinin elinden kayyım kurumunu kullanıp alınan medya gruplarında köşe yazısı yazanlar
yok mu, ben işte bunlara çok acıyorum.
Bu gazeteci müsveddelerinin, bizler gibi vatanseverlere çamur atmaları neye benziyor biliyor musunuz?
Bedenlerini gönüllü olarak para karşılığı satıp başkalarına namus taslayanlara, fikir orospuluğunu meslek edinmişlerin bizlere sapık fikirler dayatmalarına, hırsızlığı babadan oğula sürdürenlerin bize dürüstlük taslamalarına benziyor…

İşte gerçek nesebi gayri sahih diye bunlara denir. Çünkü bu yalaka takımının
anaları avro, babaları da dolardır.
Siz daha fazla para verirseniz, sizin köpeğiniz olurlar…

Not; Bugün sizlere üç Genel Başkan Yardımcısı arkadaşımı takdim ediyorum!
Sayın Sedat Şenermen; DOĞRU Parti Genel Başkan Yardımcısı.
İstanbul Yüksek İslam Enstitüsü Mezunu. 1970 yılından beri ÜÇ DALDA çalışma-araştırma yapıyor. Bunlar; Kur’an Araştırmaları /Atatürk ve Kur’an/Akıl ve Beyin-Birey ve Toplum olarak aklı İşletmek. Dinler ve Dünya Egemenliği gibi çok sayıda eseri ve yüzlerce konferansı vardır.

Sayın Av. Muammer Aydın, DOĞRU Parti Genel Başkan Yardımcısı;
Çok sayıda kuruluşta üye, Başkan, Mütevelli Heyet Başkanlığı yapmıştır.
2008-2010 yılları arasında İstanbul BARO Başkanlığı yapmıştır.
30 Mart 2014 Yerel Seçimlerinde DSP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Adayı olmuştur. AYDIN Avukatlık & Hukuki Danışmanlık Bürosu Sahibidir.

Sayın Dr. Nesrin Günel DOĞRU Parti Genel Başkan Yardımcısı;
Alanyalıdır. Diş Hekimidir. Çok sayıda Sivil Toplum Kuruluşunda Başkanlık yapmaktadır. Özellikle Türk Dünyası, Yörük ve Türkmenler üzerine çalışmaları vardır. Sağlık İşlerinden Sorumludur…

Sağlık ve başarı dileklerimle 24 Ağustos 2024
Rifat Serdaroğlu
DOĞRU Parti Kurucu Genel Başkanı


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —