Temel’e, yabancı bir üniversiteden doktora payesi vermek istemişler. Temel, gayet memnun kabul etmiş ve güzel bir törenle doktora cübbesini giymiş.
Eve döndüğünde eşi Fadime, “Sen doktor oldun, ben de olmak istiyorum!” diye tutturmuş. Temel, “Hanım, yapma, etme” demiş ama dinletememiş.
Gitmiş, rektöre rica etmiş. Rektör, “Ne demek efendim, Fadime hanıma doktora payesi vermek bir şereftir!” demiş. O da doktor olmuş.
Ancak eve dönünce tutturmuş. “Temel, yaa” demiş. “Şimdi ikimiz de doktor olduk ama devamlı bindiğimiz atımızdan utanıyorum. Her ikimiz de üstüne doktor sıfatıyla bineceğiz. O, bundan neden mahrum olsun ki? Ona da doktora payesi alalım.”
Temel, çaresiz tekrar rektöre gitmiş. “Bizim hanım böyle söylüyor, yapabilir miyiz?” deyince rektör, “Ne demek Temel bey” demiş. “Biz burada nice eşeklere doktora veriyoruz, ata niye vermeyelim?”