Olimpiyatlara sporcu katılımı söz konusu olduğunda bu işler devletlerin isteğine bağlı olmadığını, sporcuların olimpiyatlar öncesinde katıldıkları resmi müsabakalarda aldıkları derecelere bağlı olarak olimpiyat komitelerince belirlenen kriterlere göre olduğunu baştan belirterek yazıma başlamak istiyorum. Demem o ki olimpiyatlar başarılı sporcuların bir araya gelip mücadele verdikleri çok ciddi bir mücadele alanı olduğunun altını çizerek meseleye böyle bakmamız gerektiğini düşünüyorum.
Bu açıdan baktığımızda olimpiyatlara katılım için yapılacak hazırlığın son sadece önemli olduğunu, bunun içinde ülke olarak sporcu havuzunun mümkün olduğu kadar geniş tutularak mevcut spor tesislerimizin de bu geniş sporcu sayısının eğitimine cevap verebilecek ölçülerde araç ve gereçleri ile beraber hem idmanlar ve hem de müsabakalar için hazır olmasının önemli bir çalışma olduğunu görmemiz gerekiyor. Bir de bu ihtiyaçların yanı sıra deneyimli eğitmen hocalarımızı da bulmamız gerekiyor.
Tamam, alt yapılarda önemli ama bu konuda en büyük ayrıntının, yetenekli sporcularımızın federasyonlarımızca bulunması, takip edilmesi ve de zaman içinde olimpiyatlara hazır edilmesi meselesi çıkıyor karşımıza. Özellikle sporda çeşitlilik ve başarı üzerine konuşacak olursak eğer çocuklarımızın daha ilk ve ortaokullar da salonlara alışık, yeteneği olduğu branşlara katılım konusunda kolaylıkların olduğu bir yapının içinde olmamız gerektiğini düşünüyorum. Ne yazık ki cumhuriyet tarihimizde ülke olarak yaşadığımız ekonomik yetersizliklerin sonucu olarak ilk ve ortaokul hatta liselerimizde bile spor solonu sorunlarımızı bir türlü aşamadığımızda doğru..
Örneğin bu gün en yakımızda bulunan bir devlet okuluna gittiğimizde spor olarak sadece bahçesinde zemini beton olan çoğunlukla bir voleybol sahası ile küçük futbol alanını görüyoruz. Aslında okullarımızda beden derslerimizde var ama Ekim ayı ile beraber başlayan serin ve yağmurlu, karlı havalarda çocuklarımızın spora katkılarını kısıtladığını hatta yok ettiğimizi de söylemek mümkündür sanırım.
Unutmayalım ki spordaki başarılar asla tesadüfi değildir olamaz da zaten. Bugün olimpiyatlara katılma becerisini gösteren hemen hemen tamamına yakın sporcuların neredeyse 7/24 tabirini kullanacak kadar çalışmalar yaparak olimpiyatlara katıldıklarını öğreniyoruz. Yine bu gün dünya sıralamasında ilk sıralarda bulunan kadınlar voleybol takımımızın başarısına baktığımızda ülke olarak son yıllarda gerek resmi kurumlarımızın gerekse özel kurumlarımızla beraber kulüp takımlarımızın çok büyük emekleri olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla ülke olarak sporcu havuzumuzu genişletmek istiyorsak eğer başta tesisleşmelerle birlikte sporcu katılımlarının artışı için yeni yeni organizasyonlara ihtiyacımız olduğunu söylemek isterim.
