“Ben dostlarımı hiçbir zaman saymadım
Çünkü ya beş para etmez çıktılar
ya da paha biçilmez.”
İlhan BERK’ten dizelerle başladım yazıma.
İlhan Berk kim mi?
1918-2018 tarihleri arasında yaşadı.
Balıkesir Necati Öğretmen Okulu ve Gazi Eğitim Enstitüsü Fransızca bölümünü bitirdi. Ülkemizin değişik yerlerinde on yıl Fransızca öğretmenliği yaptı ve T.C. Ziraat Bankası yayın bürosundan emekli oldu.
Şiirleri ile birçok ödül almış, koymuş bir kıyıya…
X X X
NE BÖYLE SEVDALAR GÖRDÜM
NE BÖYLE AYRILIKLAR
Ne zaman seni düşünsem
Bir ceylan su içmeye iner
Çayırları büyürken görürüm
Her akşam seninle
Yeşil bir zeytin tanesi
Bir parça mavi deniz
Alır beni
Seni düşündükçe
Gül dikiyorum elimin değdiği yere
Atlara su veriyorum
Daha bir seviyorum dağları…
X X X
“Ver elini Bodrum” demiş.
Kaçıp kurtulmuş İstanbul’dan.
Denizin çamlarla muhabbete tutuştuğu, her akşamüstü türküyle kıyıya yanaştığı o köye, rakı sofrasına çökmüş kalmış öylesine…
X X X
Bir ateş yakalım ki
Geçmesin hatta bir an
Ve sussun kurtlar, kuşlar, bir gök gürültüsüyle
Bir ateş yakalım ki
Tutuşsun gökler bile
Ve güneş içilsin o gün,
Kızıl çanaklardan…
X X X
Bir küçük notunda da şöyle demiş, İlhan BERK.
“Yazmak mutsuzluktur, mutlu insan yazmaz. Bu yeryüzünü olduğu gibi görmeme engel olan ve bana yeryüzünü cehennem eden bu yazmak eyleminden kurtulduğum, mutlu olduğum bir tek şey var, resim yapmak…
Ve şair İlhan BERK, resim yaparken veda eder hayata…