FAZİLET KIRTAY (POSTALLI DENİZ KIZI)

Tarih: 17.12.2023 13:24

Saklambaç

Facebook Twitter Linked-in

Bugüne kadar büyük bir titizlikle saklanmayı başarmıştım. Neden mi saklanıyordum? Öyle öğrenmiştim. Yürümeyi öğrendiğim gibi düşe kalka değil kafama vurula vurula hem de. 

Saklanmayı öğretenler mi? 

Saklandıklarım mı? Ağır basıyor dersek.

Hesabı kitabı bırakalım, saklanıyordum sonuçta. Saklanmayı öğretenler yüzünden, sakladıklarım hazinem oldu. Hazinelere ne olur bilirsiniz. Siz saklarsınız, başka biri bulur. Bulununca hazine midir? Bulana bağlı tabi. 

Ben onca saklayayım, sen hazine sayma öyle mi? Sen ne sakladın? Hiç öyle bakma. Öğrendim artık. Ben saklıyorsam, karşımdaki de mutlaka bir şey saklıyordur.  Bunu öğrendiğimden beri zaten yalan söyleyemediğim için eksik söyleyip, birazını kendime saklamaya başladım.  Hazinemde böyle böyle çoğaldı işte. Korsan hazinesi değil ki  dağlara, denizlere saklayayım; nerede saklayacağım diye düşünürken kalem, kağıt takıldı gözüme. 

Yazmak saklanmanın, saklamanın en iyi yolu. 

İster ‘Ben Geldim Bandırma’ diyerek kafa tutarım, ister ‘Keşke’ diyerek yağmura sığınırım. Ha birde ‘101 No’lu Yatakhane ‘ var ki çocukluktan genç kızlığa geçtiğim gecedir. Yamalı çorabımdan utancımı sakladığım ‘Yama’ da aslında gurur vardır. ‘ Parantez İçi’ saklanan, söylenemeyen  duyguların manifestosudur.

 Hangi öykünün hangi cümlesinde saklandım bulabilirsiniz. Saklambaç oyunu böyle sürer gider. Sizde oralarda olunca kimse kimseyi sobeleyemez. 

Yine de SOBE, ebe sizsiniz. F.K.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —