“Ahh ahh bizim yaşamımız uçmadan vurulmuş bir serçe” Salah Bilsel
BİRSEN TATAR KILIÇ
Şiirden ötürüydü ona yakınlığım... İlk nefesini Bandırma kentimizde alıp vermesi ve biraz da adımın son harfini karıştıran dostların bana onu sık sık hatırlatması...
Evet, evet Bandırma ‘da hayata gözlerini açan Salah Birsel “Ben annemin sıcaklığıyla geldim dünyaya üşüyerek, titreyerek gideceğim. Diyor bir şiirinde. Ömrü hayatının başlangıcı olan anne sıcaklığının kentinden, öğrenim hayatını devam ettirmek üzere ayrılmış; önceleri İzmir, Ankara ve son şehri İstanbul’da edebiyatı bir liman, sığınak yapmıştı kendisine.
Deneme yazıları hâlâ keyifle okunuyor, şiirleri ise okuyup okuyup ağlanacak liriklikte (Güzin’in Gençlik Yılları). O edebiyatımızın ve kentimizin övüncüydü.
Özgün üslubuna, buluşlarına hayrandım. Ben birçok ünlü düşünüre ait özlü sözleri, aforizmaları hep ondan öğrenmiştim. Öğrendiğim pek çok şey vardı ondan: İşe yaramayan hiçbir kitabın olmadığını, her insanda insanlığın bütün hallerinin olduğunu, şiirin ahlakın üstünde olduğunu .... Salah Birsel benim felsefe bahçemdi.
Ve gelelim üslubuna öykünmeye çalışırken başıma gelene!...
“Bandırma’da Yaşamak” yazımın bütününe hâkim olan bu üslubumda, bir vakitler TDK’de Yayın Kolu Başkanlığı da yapan Salah Birsel’in izleri, etkisi vardır. Yazımda “Bandırmalı ama salak değil” ifadesi yanlış yorumlanmıştır. Ek fiil eksikliğinin ve bağlacın sebebiyet verdiği bu ifadede kötücül hiçbir duygu, eleştirel bir tutum yoktur.
Uçmadan vurmayalım!..