Düşünmek mi istiyorsun?
Kendini rıhtımın sessizliğine bırak.
X X X
Ben canlılarla konuşmaya bayılırım.
İnsanlarla, bir karabatakla, bir yaşlı martıyla, şurada güneşlenen kertenkeleyle, dişinin peşinde kur yapan kumruyla…
Sizi bilmem.
X X X
Yalnız, bir bankta oturuyorsun.
“Merhaba, oturabilir miyim?”
“Tabii, buyrun.”
Dostluğun ilk adımı atılmıştır.
X X X
Bir ülke insanı,
toprağına,
ağacına,
tarımına,
zeytinine,
gölüne,
denizine,
dağına…
düşman olur mu, düşman kılınır mı?
EYVAH Kİ EYVAH!
X X X
En güzel sömürü,
O ülkenin insanını insana, insanını toprağına, hayvanına, ovasına, dağına, deresine, gölüne düşman kılmaktır.
DEĞME KEYFİNE SÖMÜRÜNÜN…
X X X
Bir insan, toplumundan önce kendi kendisini sınamayı öğrenmelidir.
X X X
İnsan, bağımsız olamaz.
İnsan, önce ailesine, sonra topluma, sonra da devletine karşı bağımlıdır.
Bağımsızlık, uydurulmuş bir palavradır.
X X X
Özgürlük, eşitlik, kardeşlik…
Fransız Devrimi’nin insan aklına soktuğu büyük palavralardır.
Hiç olmamış ve olmayacak palavralar…
X X X
“Bana ne?” diyen insan, sorunların altında ezildiğinin farkında olmayan zavallı insandır.
Bırakın ezilsin, sakın elini uzatma ona…