Hacı Başkan ağır-ağır yürüyerek kürsüye çıktı ve kendisine biat ettiklerini zannettiği topluluğa konuşmaya başladı! (Salondakileri büyük bir çoğunluğu
defalarca aynı sözleri, aynı tonda söyleyen konuşmacıyı dinlemekten usanmışlardı)
“Malum mezuniyet töreninde (Türk Ordusunun Kara-Hava-Deniz Harp Okullarından mezun olan Teğmenlerin töreni, diyemiyor) bazı istismarcılar ortaya çıktı. Kılıçlar çektiler. Bu kılıçları kime çekiyorsunuz? Birkaç kendini bilmez evvelallah temizlenecek. Hele birinin adı İKRA! Fakat bu oyuna nasıl geldiler, gelindi, anlayamadım” dedi…
Ya Hacı! Hele bi otur ve dinle! Dinle ve öğren! Öğren ve doğruyu konuş!
İkra, Hz. Muhammed’e gelen ilk vahiydir. “Oku” anlamına gelir. Tefsirciler genelde “Tilavet” ile “İkra’yı” karıştırırlar.
“İkra” evet “Oku” anlamındadır ama “Anlayarak oku, öğren ve öğret” demektir. Senin Atatürk Düşmanı, KILIÇLI Diyanet Başkanın var ya, ona sor diyeceğim ama, Arapça bilmediği için, sana yanlış şeyler öğretir…
Bak Hacı! Hem İkra (OKU) diyorsun hem de Kara-Hava-Deniz Harp Okullarını, YÜZLERCE ERKEĞİ geçerek BİRİNCİ bitiren, Ebru Eroğlu- İkra Kuyumcu-Şeyda Yıldırım Teğmenlere kızıyorsun!
Niçin kızıyorsun? Teğmenler okumuşlar, yabancı dil öğrenmişler, vatanlarını müdafaa için her türlü ilim-bilimle donanmışlar ve mezun olmuşlar!
Bu Teğmenlere kızmak için, insanın bu Teğmenleri ( Onlar yaptı, ben yapamadım) diye kıskanmaları gerekir. Sen bu Kadın Teğmenlerin başardıklarını yapabilir misin? Yapamazsın ki, niçin kıskanıyorsun? (Örneğin yabancı bir dil öğrenebilir misin?)
O zaman sen de Oku Ya Hacı!
Sen de oku, sen de kazan, kıskanma ne olur, çalış senin de olur!
Bırak artık, okuyan, mesleğini ve ekonomik özgürlüğünü kazanmış, kimseye muhtaç olmadan ayakta duran, canını Türk Milletine adayan bu Teğmenlerin yakasını…
Sen de Oku Ya Hacı!
Örneğin Anayasa ile başla. Uyacağına NAMUS ve ŞEREFİN üstüne yemin ettiğin, fakat defalarca uymadığın Anayasayı hele bi daha Oku! IKRA kelimesinin dediği gibi, anlayarak oku! Öğren ve Badem Takımına da öğret!
Sen de Oku Ya Hacı!
Siyasi Partiler Kanununun 78-79-80-81-82-83-84-85-86-87-88’nci maddelerini Oku! Hele, Atatürk’e Saygı maddesi olan 85’nci maddeyi hem oku, hem de kartona yazdırıp yanında taşı!
Eğer bunları okuyup anlasaydın, Siyasi Partiler Kanununun 94’ncü maddesini iyice okusaydın, Hükümet ortağın HÜDA-PAR’ın (Hizbullah’ın Siyasi Kanadı) Batman’daki bir toplantıda, Ortağın Zekeriya Yapıcıoğlu’nun sahneye çıkarken, Kassam Tugayları Sözcüsünün dev posteri önünde, Hamas militanlarının savaş üniformalarıyla çıkmasının suç olduğunu bilirdin!
Bak Ya Hacı;
Yazının seninle ilgili kısmını bağlamadan önce, bu sözlerimi iyi dinle ve anla!
“Eğer, Türk Ordusunun Teğmenlerini üzersen, ordudan uzaklaştırmaya kalkarsan, aramızda hiç bitmeyecek kan davası başlatırsın!
Çünkü; “Mustafa Kemal’in Askerleriyiz” diye bağırmak, 1918-1922 yılları arasında İngiliz İşgali altındaki İstanbul’da suçtu. Bu Aziz Vatanı işgal etmeden, hiç kimse bir daha bu yasağı koyamaz…
Ne yaparız bilmek ister misin?
Eğer bu 3 Kadın Teğmen’i Türk Ordusundan uzaklaştırırsan, üçünü de DOĞRU Partiye alırım ve Türk Kadınının en cesur üç Atatürkçüsünü siyasi arenada senin karşına dikerim. Hem de kılıçsız! Gerisini sen düşün…
Sıra size geldi, Türk Silahlı Kuvvetlerinin bu günkü Komuta Heyeti;
Atatürk’ün Ordusunun Subayları olmayı beceremediniz.
Sizleri yetiştiren Komutanlarınız zindanlarda çürürken onlara yani GEÇMİŞİNİZE sahip çıkmadınız! Biliyorum utanç içindesiniz.
Şimdi de yine ve bir daha korkar ve Teğmenlerimize yani GELECEĞİNİZE sahip çıkmazsanız, onların saçlarının bir teline zarar gelmesine izin verirseniz, sizleri her gördüğümüz yerde suratlarınıza tükürürüz. Sizlerin bileceği bir iştir bu…
Sağlık ve başarı dileklerimle 10 Eylül 2024
Rifat Serdaroğlu
DOĞRU Parti Kurucu Genel Başkanı