Murat KARAHAN

Tarih: 16.12.2024 19:40

Senin Kadar Kimse Sevmedi ki…

Facebook Twitter Linked-in

Şarkı bitti, diğer bir şakıya geçildi, derken çaylar içildi. İlya gramofonu kapatıp, Hüseyin’in yanına gelip oturdu ve yine elini ve başını sallayarak, hikâyeye devam dercesine sokuldu Hüseyin’e…

Struma gemisi, Şile açıklarında batırılmış ve yüzlerce insan diri, diri denizde van vermişti. Ve o gün 24 Şubat’tı. Milian acısını tam elli dokuz yıl boyunca hep yüreğinde taşıdı. Kimi ajanların gemiye akşamları gittiğinde, bombaları yerleştirdiler ve gemiyi Boğaz zarar görür diye Şile açıklarında patlattılar dedi. Kimi Almanlar torpilledi diye aylarca yazıp, konuştular. Frankfurt savcılığı uzun süren bir araştırmayı yıllar sonra paylaştı. SC 213 numaralı Sovyet denizaltısı tarafından Struma gemisi torpillenmiş ve batırılmıştı. Yağmurlu bir İstanbul gününde, hüzün İstanbul’dan tüm Dünya’yı sarmıştı. Nadia belki bir gün gemiden iletişim sağlarım diye yazdığı mektuptan aklımda kalan birkaç kelimeyi paylaşayım…

Sevgilim;

Ben bu haldeyken bile bir gün mutlaka kavuşacağımızı biliyorum. Aynı şehirde, birbirimize yakın olduğumuzu bilmek, aynı havayı solumak bile beni mutlu kılıyor. Yakında kavuşacağız, birbirimize her şeyi anlatacağız. Sana kavuşacağım günü hasretle bekliyorum. Karın Nadia...

Hüseyin derin bir of çektikten sonra, İlya’ya dönüp “Hikâye burada bitiyor” dedi. İlya bir Pazar gününün bu kadar heyecanlı, hüzünlü, keyifli geçtiği için Hüseyin’e defalarca teşekkür etti. Evden ayrılmak için izin istedi. İlya’da tıpkı Nadia gibi Hüseyin’in yüreğine kor alevleri düşüreceğini hiç düşünmemişti. Hüseyin’e sarılıp, yanağından öptü…

Kapıya doğru ayakkabılarını giymek için yöneldi. Hüseyin ile birlikte yine sokağın başına kadar birbirlerine bakarak yürüdüler. İlya taksiye binmeden önce, Hüseyin’in telefonunu istedi ve kendi telefonundan cevapsız çağrı bıraktı. Haftaya Pazar yine aynı yerde, başka bir gezi ve başka bir hikâye için hazır olacağım değip, taksiye bindi…

Yazımın başında dediğim gibi, raftan ne aldığınızla ilgilidir hayat…

Hayalleri aldık, hep hayal kırıklıklarını yaşadık…

Hüzünleri geride bırakalım derken, hüzün denizinin ortasında yapa yalnız kaldık… (Bitti)


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —