Bildiğimiz siyasetçiler ülkeyi yönetmeye talipler. Ülkeyi yönetmeye talip olanlar parti kuruyorlar. Ülke çok siyasetçi yetiştirmiş. 138 kurulmuş siyasi parti var. İktidar olan parti ile muhalefete olan ikinci partiyi kururmuş 138 partiden çıkaralım. 136 parti kalıyor. Bu kurulmuş partilerin içinde hiç sesi duyulan partiler var mı?
İş olsun diye parti kurulmaz. Amaç ülkenin yönetimine talip olmak mı? Yoksa iş olsun diye mi parti kuruluyor? Peki bu 138 parti bir araya gelip. Ülkenin menfaatine olacak konuları konuşmak için bir araya geldiği vaki mi? Çünkü parti kurulmasının amacı ülkeye hizmet etmek değil midir? İktidar partisinden memnun olan yok.
Bu ülkeye hizmet etmek amacı ile kurulmuş partilerin sayısı 138. Demokrasiye inanıyorsanız ülkenin gelişmesini istiyorsanız. Partilerin amacı ülkeye hizmet etmek olduğuna göre. Bu 138 partinin yönetim kurulları ile iş birliği yapıp ülkenin sorunlarının giderilmesi için iş birliği yapılmalıdır. Biz iktidarız diye böbürlenmeyin.
El elden üstündür. Bir elin nesi var? İki elin sesi var sözü boşuna söylenmemiştir. İktidarda olan parti ben iktidarım diye böbürlenmesin. Diğer partilerin yönetim kurulları ile iş birliği yapılmalıdır. İstişare etmekte fayda vardır. Bu iktidardan önce bu ülke kendi kendine yetebilen yedi ülkeden birisi idi.
Bu iktidarın ülkeye faydalı olamadığı meydanda. İktidar oldular ülkenin fabrikalarını ve üretim yapan şirketleri ya sattılar ya kapattılar. Bu iktidarın bir söylemi var. Biz ülkeyi pazarlıyoruz! Demişlerdi. Bu söylem için ilk zamanlar ihtimal dahi vermiyordum. Fakat dediklerini resmen yaptılar. Satılmadık yer kalmadı.
Biz “hazmettire, hazmettire geliyoruz. Allah’ın izniyle bu çalışmalarımız senaryoyu değiştirme çalışmalarıdır. Biz onun için geliyoruz. Biz Kemalist düzenin koruyucusu olamayız. Bu mümkün değil. Türkiye’yi pazarlıyorum. Bizim için verilecek para önemlidir. Her şeyi pazarlar satarız. Parayı veren düdüğü çalar.” İşte bu söylemlerden sonra ki son duruma bir bakalım.
51 yabancı ortaklı maden şirketi. Bu şirketlere 1168 arama ruhsatı. 153 ön işletme ruhsatı. 267 işletme ruhsatı verilmiştir. Bunun anlamı yer altı servetlerimizin tamamı yabancılara satılmış demektir. Türkiye’nin kaderinde yer altı servetlerinin dahi satılması varmış. Atalarımız bize bu servetleri bırakmış. Kıymetini bilemedik. Gelecek nesillerimize maalesef milli servet bırakamayacağız. Bu yer altı servetlerimize dahi sahip olamadık. Geriden gelen nesillerimiz bizleri af etsin. Saygılarımla.
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE! NE MUTLU CUMHURİYETÇİYİM DİYENLERE! NE MUTLU ATATÜKÇÜYÜM DİYENLERE!
Mustafa KOÇAL 25 – 11- 2024
