Erhan GÖÇMEN Göçmen/yorum


SİYASETİN BİRAZ HOŞGÖRÜYE İHTİYACI VAR

SİYASETİN BİRAZ HOŞGÖRÜYE İHTİYACI VAR


Son zamanlarda başta yakın çevrem olmak üzere basından takip ettiğim kadarı ile sayıları çok az da olsa belediyeleri devletle karşılaştırarak bir şekilde siyaset yaparak oy kazanımları peşinde koşanlarımız var. 

 Aslında bu gün hangi açıdan bakarsak bakalım bu ister devlet kurumları isterse belediyelerimiz olsun tüm kurumlarımızın halkımızın yanında, halkımızın ihtiyaçları için çalışan, görev yapan kurumlarımız olduğu açıktır.  Dolayısıyla devlet dediğimiz zaman içinde milyonlarca çalışanı, milyonlarca emeklisi olan, her gün milyonlarca vatandaşına güvenlik sağlamasının yanı sıra içinde yine milyonlarca çalışan personeli bulunan sağlık, eğitim, enerji gibi devasa hizmetlerin aksatılmadan yürütülebilmesi için kurumları yöneten çok büyük bir yapıdan söz ediyoruz. 

 Belediyelerimizin de bu işlerden çok farklı bir görünümü yok, onlarında kendi büyüklüklerine göre işleri fazla ve de önemli. Özellikle kent yaşamı üzerine etkileri çok fazla. Örneğin kentlerin bence en önemli ve hatta belediyelerin başarı kriteri olarak gördüğüm biyolojik arıtmalar ve bu bağlamda alt yapı meselesinin çözümünün çok değerli bulanlardanım. En başta su ve temizlik olmak üzere yol, spor alanları, yürüme yolları ve yeşille organize olmuş dinlenme alanları olarak ben bir Eskişehir’i, bir Kayseri’yi ve Erzincan gibi kentlerini yukarıya taşıyan belediye başkanlarımızı ve onların yönetimlerinin de alkışları hak ettiğini düşünüyorum.

  Bu gün 90 milyonlara varan nüfusu ile devlet dediğimiz devasa kuruma baktığımızda bir taraftan deprem,  yangın ve sel felaketleri gibi olabilecek tüm olumsuzluklara karşı hemen cevap verebilecek bir tavır içinde hazır beklerken diğer tarafta ise yurdun dört bir tarafında yurdumuzu koruma adına görevli bulunan TSK ile beraber yurt içinde güvenlik adına  görevlendirilen jandarma ve polis teşkilatımıza baktığımızda özellikle bu zor coğrafyada 7/24 yönetebilmenin zorluğunu da belirtmek isterim. 

    İster belediye isterse devlet yönetimi olarak hangi açıdan veya hangi yaşanan sorun üzerinden bakarsak bakalım ekonomik ve siyasi sorunları anlıyorum ama  münferit sıkıntılar üzerinden eleştirmenin ve de kurumları meşgul etmenin çok kolaycı bir yaklaşım olduğunu düşünüyorum. Özellikle bugün her yaz sezonunda yaşandığı gibi ülke nüfusumuzun 100 milyonlara doğru yükselmesi ile başta belediyelerimiz olmak üzere devlet sorumluluğundaki görevlerde zaman zaman sıkıntılar olabileceğini biraz anlayışla karşılamamız gerektiğini düşünüyorum.

    Bu düşünceden hareketle son yıllarda devam ettirmekten zevk aldığımız, yarın seçim olacakmış gibi hemen eleştirilere başlamak, kötülemek, aşağılamak gibi sosyal medya çalışmalarına artık biraz dur demenin zamanının geldiğini düşünüyorum. Dolayısıyla kim görev aldıysa bırakalım biraz görevlerini yapsınlar, işlerini öğrensinler gibi hoşgörü mekanizmalarımızı biraz çalıştırmayı denesek ne kaybedebiliriz acaba? Dahası biz bunları son 50 yıl boyunca hep yapıyor, deniyoruz zaten ama çok şeyin değişmediğini de artık görmemiz gerekiyor. Hele hele potansiyel meselelerin hemen çözülebilecek bir mesele olmadığını da iyi biliyoruz ama eleştiri alışkanlığımız nedeniyle yapmaktan da geri durmuyoruz maalesef.

  Geçmişte bu konuda çalıştığım derneklerimizde de karşı çıkardım. Hatta bu konuda yazılarda çok yazdım. Daha seçim yapılır ve ardından ilk toplantılar sonrası hemen eleştirilerin yapılmasını ne dün ne de bugünlerde anlayabiliyorum.  Elbette yeni kurulan bir yönetimin hataları olabilir, uygulamaları da eksik bulunabilir ama ben bunların hemen anında ve de çabukça çözümlere kavuşturulmasının da çok zor olduğunu bilenlerden birisi olarak eleştirilerimizi unutmak değil onları saklayarak, zaman içinde sonuçlarını gözlemleyerek uygun zamanlarda dile getirilmesinin modern toplum anlayışlarından birisi olduğunu düşünüyorum. . 

  Bu noktadan hareketle yönetimlere hoşgörü içinde yaklaşırken biraz da kendi işlerimize, sağlığımıza ve de sorunlarımıza odaklanmamızın daha uygun bir hareket tarzı olabileceğini düşünüyorum. Daha da önemlisini söyleyeyim, bırakalım siyaseti, siyasetçiler 7/24 yapsın, bizler vatandaşlar olarak kendi hayatımıza dönelim biraz. Hele hele böyle bir hoşgörü anlayışını benimsersek eğer eş, dost ve arkadaşlarımız arasında tartışma ve kırgınlıklarında azalabileceğini, saygı ve hoşgörünün eskiden olduğu gibi yavaş yavaş aramızda yeşerebileceğini düşünüyorum.  

  9 Ağustos 2024    Erhan Göçmen

  • BIST 100

    9577,46%-1,12
  • DOLAR

    34,00% 0,32
  • EURO

    37,84% 0,68
  • GRAM ALTIN

    2819,11% 0,35
  • Ç. ALTIN

    4560,04% 0,75
  • Pazartesi 26.1 ° / 13.5 ° Güneşli
  • Salı 27.7 ° / 13.4 ° Güneşli
  • Çarşamba 26.8 ° / 13.1 ° false

Balıkesir

16.09.2024

  • İMSAK 05:12
  • GÜNEŞ 06:39
  • ÖĞLE 13:04
  • İKİNDİ 16:33
  • AKŞAM 19:19
  • YATSI 20:40