Sana soruyorum ey dünya
Nasıl taşırsın bunca acıyı
X X X
Bu kentin memeleri kurumuş
Yoksulluk korkunun sessizliği
İkiyüzlülük ve acının kokusu
X X X
Ey şair!
Seni bekliyor
Acı ve ölümün yoğurduğu günler
Karanlığın çöktüğü sabahlar…
X X X
İşte toprak
Sürülür, ekilir, biçilir
Düştür, umuttur, sevgi kokar
Ellerinde kokusu.
X X X
Vasiyetini çoktan yazdı doğa
Ormanlar
Göller, dereler
Şimdi rüzgârın ahı
Yağmurun öfkesi
Güneşin cehennemini
Yaşayacaksın…
X X X
Erk ve güç
Cehennemin kızıl koru!
Neden çalıyor sanıyorsun
İsrafil’in suru
X X X
Dilsiz, soğuk bir poyrazın
Sürüklediği
Ölü yapraklar gibisin,
Nereye böyle insan?
X X X
Köleler
Köle doğuruyor
Durmadan
X X X
Güneşin doğurduğu
Aydınlık sıcaklığı istiyorum
Sabahın
İlk sıcaklığında
