Rifat Serdaroğlu (SERDARCA)

Tarih: 09.07.2024 13:08

SÖZÜMÜZ SÖZ

Facebook Twitter Linked-in

“Töremizde, yöremizde SÖZ buyurur. Yazıyı başkası da okur, SÖZÜ biz söyleriz.
Eğip bükmeden, kırıp dökmeden, DOĞRU söyleriz.”

İran seçimleri tamamlandı. Halkın %60’ı, Mollaların yönetimindeki “İSLAM DEVLETİ” yönetiminden umutlarını kestikleri için sandığa gitmedi.
Geriye kalan %40 ile seçim yapıldı ve sözde reformcu (!) Pezeşkiyan Cumhurbaşkanı seçildi.
Pezeşkiyan’ın Türkçe konuşması, Saray tarafından çok önemsendi ve bundan böyle, “İran’la ilişkilerimiz çok daha iyi olacak” diye ilginç (!) bir açıklamada bulunuldu. İran seçimlerinden çıkarılacak en sağlıklı sonuç şu olmalıdır;
İran halkının bir defa düştüğü “Din Devleti” çukurundan artık çıkamayacağına inanması ve ülkelerinden umutlarını kestiklerinin görünmesidir…

İşte, AKP-MHP-Hizbullahçı HÜDA PAR-DEM Partinin Türkiye’yi götürmek istedikleri rejim, İran’daki rejimin benzeri bir rejimdir.

DOĞRU Partililer olarak bizler “Nasıl Bir Türkiye İstiyoruz”u, sizlere bir sohbet ortamında sunmak istiyoruz. Burada yazılanlar, sadece Genel Başkanı, Parti üst yöneticilerini değil, tüm DOĞRU Partilileri bağlar. Yüzbinlerce DOĞRU Partili adına, Kurucu Genel Başkan olarak bu sorumluluğu üzerime alıyor ve
“Sözümüz Söz” diyoruz!

Nasıl Bir Türkiye?
Atatürk İlke ve Devrimlerinin T. C. Devletine ve devletin tüm kurumlarına etkin olduğu bir devlet.
Demokratik standartların, gelişmiş demokrasilerdeki seviyeye çıktığı bir Türkiye.
Anayasamızın ilk altı maddesinin tartışmaya kapalı olduğu bir Türkiye.
Ulus Devlete ve Üniter Yapıya sadık bir Türkiye.

Tüm halkımızı kucaklayacak “Türk Milleti” olarak, herkesin özünü, etnik yapısını, kimliğini, ana dilini-inancını-mezhebini kimseye dayatmadan özgürce yaşayacağı, devletin tüm inançlara eşit olarak davranacağı bir Türkiye.

Sosyal Devlet ilkesinin tüm kurumlarımızda uygulandığı bir Türkiye.
Bu bağlamda;
Önümüzdeki seçimden hemen sonra, köprü-otoyol-havaalanları- şehir hastaneleri için müteahhitlere, tarikat-cemaatlere-derneklere ve asalak vakıflara yapılan ödemelerin durdurulduğu, yapım giderleri ve maliyet hesaplarının yeniden doğru olarak incelendiği ve elektrik dağıtım şirketlerinin başlangıçta hiçbir bedel ödemeden kamulaştırılacağı bir Türkiye.
Bunların anlaşmalarının-sözleşmelerinin-yapılan işin bedel belirlemelerinin “Ulusal ve Uluslararası Denetim Kuruluşları” tarafından, gerçek değerlerinin belirlendiği, yolsuzlukların, hukukta hesap sorulduğu bir Türkiye.

Kur korumalı mevduat sisteminin derhal durdurulacağı, gerçekçi faiz ve kur politikasına geçildiği ve buradan çok ciddi kaynak sağlandığı bir Türkiye.
Yandaşlara ve bankalara aktarılan ve zaten var olan bu kaynak
CAN SUYU OLARAK, öncelikle ilk 15 gün içinde, çiftçiye-dar gelirliye-işçiye-memura-emekliye- sosyal yardımla ayakta durmaya çalışan vatandaşlarımıza ve öğrencilerimize aktarıldığı bir Türkiye.

Geçici sığınmacıların 1951 Cenevre/1967 New York Sözleşmeleri ve BM gözetiminde (Suriye Yönetimi ile görüşerek) süratle ülkelerine gönderilerek, “Sessiz İstila” denen bu kuşatmanın kaldırıldığı ve bunlara harcanan paraların belgeleriyle incelendiği ve sonucun Türk Milleti ile paylaşıldığı bir Türkiye.

Mafyaların, Organize Suç Örgütlerinin, Uyuşturucu Kaçakçılarının “Devlette değil Hapishanede”, Mafya Liderlerinin İktidar ortakların değil, İnfaz-Koruma Memurlarının kolunda olduğu bir Türkiye.

Devlet Planlama Teşkilatı-Hesap Uzmanları Kurulu- Başbakanlık ve Bakanlık Teftiş Kurullarının-Sayıştay’ı ve devletin tüm denetim kurumlarının özgürce çalıştığı ve hırsızları yargıya teslim ettikleri bir Türkiye.

Tarımın ve Tarımda çalışanların öncelikle ve ivedi olarak desteklendiği bir Türkiye.

Planlı Kalkınma ve Kamu Ağırlıklı Karma Ekonomik modelin uygulandığı bir Türkiye.

Uydurulmuş değil, İndirilmiş Kur’an’ın gerçeklerinin halkımıza doğru olarak anlatıldığı Türkiye.
İki Mustafa’nın (Hz. Muhammed Mustafa ile Mustafa Kemal Atatürk’ün) halkımıza doğru olarak tanıtıldığı bir Türkiye.

Anayasamıza göre yasaklanmış ve bugün birer holding haline gelmiş, devlete kuruş vergi vermeyen, birbirlerinin kasetlerini tehdit unsuru olarak kullanan, mütedeyyin insanlarımızın haklarına-paralarına çöken seccade şeytanlarının odaklarının kapatıldığı modern bir Türkiye.

Tarikat-Cemaat- Dernekler-Vakıflar yoluyla, Tük Milletinin binalarına-arazilerine çöken, her türlü melanet yuvalarının kapatıldığı çağdaş bir Türkiye.

Eğitimin kademeli olarak ÜCRETSİZ olduğu, Koruyucu ve Tedavi edici sağlık hizmetlerinin ÜCRETSİZ verildiği bir Türkiye.

Üniversite giden, (İHTİYAÇ SAHİBİ) her gencimize iki öğün yemek ve ücretsiz yurt sağlandığı, devletin kendi gencine faizle kredi verdiği değil (İHTİYAÇ SAHİBİ) her gence karşılıksız maddi desteğin verildiği bir Türkiye.

Yurtta Barış, Dünyada Barış ilkesinin ışığında, devletler ile karşılıklılık esasına dayalı gerçek ittifaklar kurmak. Kurulmuş ve Türk Devletinin dostluğu yerine, terör örgütlerinin dostluğunu tercih edenlere, Türk Milletinin sabrının sınanmaması gerektiğini en sert kararlar alarak gösterecek bir Türkiye…

Aziz Türk Milleti;
Bunları DOĞRU Parti ve KURTULUŞ İTTİFAKI bileşenlerinden başka hiçbir parti gerçekleştiremez. Hele kuruluş değerlerinden sapmış, AKP’ye hep baston olmuş
CHP’nin, bu günkü yönetim kademesiyle yapamayacağı bir gerçektir.
Ya, Cumhuriyetçi, Demokrat, çağdaş bir rejim, Ya İran benzeri bir rejim!
Tercih de, karar da senin Aziz Türk Milleti…

Sağlık ve başarı dileklerimle 09 Temmuz 2024
Rifat Serdaroğlu
DOĞRU Parti Kurucu Genel Başkanı


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —