Dünya kararlı dönüyor…
Kararlı ve hızlı…
Aldırmıyorum.
X X X
Hileli ve şımarık bir zar gibisin
Ama gönül bu işte.
Usanmıyor denemekten.
X X X
Hayır, bitmedi!
Kalbim açık pencereden
Yarı beline kadar sarkan tül perde gibi hâlâ
Adının rüzgârı bile yetiyor.
X X X
En çok da merdiven inerken
Hatırlıyorum yalnızlığımı
Bir adım için geniş,
İki adım için dar basamaklar gibiyim.
X X X
TAŞINDIK!
Kalbim, kalbinizden
100 metre ileri taşınmıştır.
Ama küçük adımlarla.
X X X
Devlet, soğukkanlı canavarların en soğukkanlısıdır.
Kılı kıpırdamadan yalan söyler.
Ve ağzından düşürmediği yalan şudur:
Ben devletim, halkın kendisiyim. (F. Nietzsche)
X X X
Ya bizdeki yalan!
“Hâkimiyet kayıtsız şartsız milletindir.”
Pardon, “devlet ”in.
Eh, devlet de BEN olduğuma göre, hâkimiyet kayıtsız şartsız BEN’imdir.
X X X
Bak, şu Bukowski’ye:
“Cinayet konusunda en becerikliler, cinayet karşıtı vaaz verenlerdir ve nefreti en iyi becerenler, sevmeyi vaaz edenlerdir. Ve son olarak, savaşı en iyi becerenler
Barış vaazı verenlerdir.
X X X
Kimsenin kimseyi görmediği bir ev oldu burası.
Bu mahalle, bu sokak, bu şehir, bu memleket…
Hayaletler gibi korkutuyoruz birbirimizi,
Boşluklara tehditler savuruyoruz…
OT’tan alıntılar