Temel, İngiltere’ye gezmeye gidecektir.
“Ula Dursun, ben orada insanlarla nasıl anlaşacağım? Bana bu konuda bir taktik ver da…”
“Bak Temel, koniştuğun her cümlenin sonina İNG koy, onlar anlarlar.”
Temel, İngiltere’ye gitmiş, bir kafeye oturmuş. Dursun’un söylediği taktiği uygulamak istemiş. El işaretiyle garsonu çağırmış, “Sen baa bir çay getirebiling” demiş.
Garson, şaşkın bakışlarla kendi kendine söylenerek yanından ayrılmış ve çayı getirmiş.
Temel, bunun üzerine, “Bak, cüzel anlaşiring. Artık çayımı afiyetle içering” demiş.
Garson da, “Ben Türk olmayaying, sen nah içerdin çaying” yanıtını vermiş.