MÜSİAD (Müslüman İş Adamları Derneği), TÜSİAD’ın (Türk Sanayici ve İş Adamları) konuştuğu ve doğruları söylediği için ülkenin huzurunu bozduğunu ve yargılanmaları gerektiğini söyledi.
Eee bunlar Müslüman çocuklar, çoğunun babalarını bir kısmının da kendilerini tanırım. AKP-FETÖ ortaklığı devam ederken alayı FETÖ’cu idi. Pensilvanya’ya katar-katar gidenlerin isim ve resimleri arşivimizde mevcut. Şimdi, Tayyip Abilerinin korkusundan herbiri bir tarikata girdiler ve Kripto FETÖ’cular olarak görev yapıyorlar. Temiz çocuklardır, ağızlarından baktınız mı diplerini görürsünüz. Haram yemezler, hileli ihale nasıl olur, hiç bilmezler!
Bir Papaz, bir Haham, bir de İmam çok iyi dost olmuşlar. Sık sık birinde toplanır, sohbet ederlermiş!
Yine böyle bir sohbet anında, Papaza sormuşlar;
-Kilisede halktan topladığın parayı nasıl pay edersiniz?
Papaz; Topladığımız paraları bir tepsiye koyarız. Bir de sürahiyi kilisenin duvarının dibine. Sırtımız sürahiye doğru, tepsideki paraları sürahiye atarız.
Sürahiye girenler, Allah’ın hakkıdır, gerisini biz alırız!
Haham’a sormuşlar;
Biz de paraları tepsiye koyarız, Havra’nın duvarına ağzı dar bir vazo koyarız.
Sırtımız dönük olarak paraları fırlatırız, genelde bir-iki tane girer ama, o para Allah’ın, diğerleri bizimdir, der!
İmam’a sormuşlar;
Anlatayım ama sizin paylaşımınızın adil olmadığı söylemeliyim, der.
Biz öyle Sürahi-Vazo gibi işlerle uğraşmayız ve Allah’ın hakkına hürmet ederiz. Paraları eski bir PÜSKEVİT kutusunun içine doldururuz. Hepsini havaya doğru atarız. Allah Baba, içinden payını alır, gerisi bizimdir, der!
Papaz ve Haham; Hay adaletinle bin yaşa İmam Efendi. En haklı paylaşım seninki imiş. Bundan böyle biz de aynısını yapalım…
Bu Kripto FETÖ’cular böyledir. Paranın nasıl ve nereden kazanıldığı onlar için
hiç önemli değildir. Gelsin de nereden gelirse gelsin!
Gıda Bankacılığı yoluyla devlete bir kuruş vergi vermezler, birbirlerini zengin ederler!
Kamu İhale Kurumu Kanununu yüzlerce defa değiştirirler, açık ihaleden nefret ederler, paylaşırlar.
Türk Milletinin Adaları-toprakları peşkeş çekilir, seslerini çıkarmazlar, İsraillilerle birlikte “Sözde Türk Şirketi” imiş gibi arazilerimizi kapatırlar.
Kendi çocuklarını Yurtdışında-Kolejlerde okuturlar, gariban çocukları İmam Hatip’te.
Sınav sorularının çalınıp, gençlerin haklarının ve geleceklerinin çalınmasına
asla karşı çıkmazlar. Bir gencin geleceği bilerek, planlayarak çalınmış umurlarında bile olmaz.
Mülakat denen REZİLLİK ile Adalet’in saptırılmasına göz yumarlar.
Türk Devletinin Kurucularına karşıdırlar…
Şimdi anladınız mı, doğruları söyleyince neden huzurları bozuluyormuş?
Daha çok bozulacak, çok! Yaşattığınızı mutlaka yaşayacaksınız…
Sağlık ve başarı dileklerimle 17 Şubat 2025
Rifat Serdaroğlu
DOĞRU Parti Kurucu Genel Başkanı