Hiçbir kurumda ve kuruluşta huzur diye bir nesne kalmadı. Sözde demokrasi ile yönetiliyoruz. Kanuni hakkı olan bazı şeylere sahip olabilmek içim. Meydana inenler karşılarında emniyet güçlerini buluyor. Yabancı ülkelerde böyle eylem yürüyüşü yapan ülkelerin emniyet güçleri eylem yürüyüşü yapanları koruyor. Bizde ise yürüyüş yapanları emniyet güçleri engelliyor.
Sözde demokrasi var. Demokrasiyi istemeyen yöneticilerimiz var. Demokrasi bizim için bir amaç değil araçtır. Amacımıza ulaşana kadar demokrasiye bağlıyız. Demokrasi bizim için tramvay istediğimiz durağa geldiğimizde trenden ineriz diyen bir iktidar tarafından yönetiliyoruz. Hiçbir kurum ve kuruluş huzurlu bir şekilde yaşamlarını sürdüremiyor. Hiçbir kurumda ve kuruluşta huzur diye bir şey kalmadı.
Demokrasilerde vatandaşın. Hedeflerine ulaşa bilmesi için bazı hakları vardır. Seslerini duyura bilmek için yürüyüş yaparlar. Eski yöneticiler böyle yürüyüşlere hiçbir zaman müdahale etmezlerdi. Yürüsünler yürümekle yollar aşınmaz derlerdi. Şimdi nerede böyle müsamaha gösterecek yönetici var mı? Ülkemizde şiddete dayalı yönetim uygulanıyor. Kanuni haklarını almak için. Meydana çıkıp seslerini duyurmaya çalışmaları.
Kanuni hakları olduğu halde Polis engeli ile karşılaşıyorlar. 2002 senesinden bu tarafa hiçbir kurum ve kuruluş. Meydana çıkıp gösteri yapamamıştır. Çünkü iktidar onların meydanlara çıkmalarına izin vermiyor. Daha önceki iktidarlar yürüyüş yapanlara müdahale etmezlerdi. Yürümekle yollar açınmaz diyerek. Kuruluş ve kurumların yürümelerine engel olmazlardı. Bu ülke senelerce demokrasi ile yönetilmiştir. Ne zaman tek adam yönetimine geçildi. Demokrasi diye bir yönetim şekli kalmadı. Bu durumu millet olarak biz yaratık.
Verin bu kardeşinize yetkiyi. Nasıl ülke yönetilirmiş görün denildi. Bu istek millette karşılık buldu. Verdik yetkiyi. Amma hiçbir etki göremedik. Yetki milletin menfaati için istenmemiş. İktidar kendi menfaati için yetki istemiş. 1150 odalı saray. 14 uçak arabaların sayısı belli değil. İtibarda tasarruf olmazmış. Bu sözü bu iktidar sayesinde öğrendik. Daha önce ülkeyi yönetenler. İtibarsız kişiler miydi? Şu cümle ile yazımı bitiriyorum.
2002 senesinden önce bu ülke kendi kendine yete bilen 7 ülkeden birisi idi. Ben Türkiye’yi pazarlıyorum diyen bir iktidar tarafında yönetiliyoruz. Ve parayı veren düdüğü çalar dediler. Hakikaten dediklerini yaptılar. Yer üstünü bırakın. Yeraltı servetlerimiz dahi satıldı. Gelecek nesillere bir şey kalmadı. Allah sonumuzu hayırlı etsin. 2002’den sonra ülke her geçen gün geriye doğru gitti. Ülkenin bugünkü durumu yürekler acısı. Cumhurbaşkanı biz geldik vatandaşın yaşam şartını yükselttik diyor. Vatandaşın yaşam şartının bırakın yükselmesini geriye gitti. Vatandaşı kendinizin yaşam şartı ile karıştırıyorsunuz. Keçiören den 1150 odalı saraya gelen siz değil misiniz? Saygılarla.
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE! NE MUTLU CUMHURUYETÇİYİM DİYENLERE! NE MUTLU ATATÜKÇÜYÜM DİYENLER.
Mustafa KOÇAL 24- 11- 2024