Günün Fıkrası (Biraz Gülelim)

Tarih: 28.08.2024 10:59

Vergi!

Facebook Twitter Linked-in

Eski zamanlardan birinde padişahın hazinesi yine boşalmış. Har vurup harman savurmaktan, saraya düzinelerce at almaktan, çalgı-çengi yiyip içip coşmaktan her zamanki gibi beş para kalmamış koca hazinede.

Padişah, vezirlerini çağırıp, “Ne yapacağız?” diye sormuş. Vezirlerden biri, “Yine halktan vergi toplayacağız, başka yolu yok sultanım” diye düşüncesini açıklamış. 

Padişah hem kızgın, hem üzgün bir tavırla yanıt vermiş:

“Vergi koymadığımız bir şey mi kaldı a koca vezir, ata da boka da vergi saldık. Hadi bulun vergi koymadık bir şey!”

Divandaki vezirler uzun uzun düşünmüşler, bir türlü işin içinden çıkamamışlar.

Sonunda yaşlı bir vezir, “Buldum” diye bağırmış. Padişah, “Nedir?” diye sormuş.

“Adı İbiş olandan başı kel olandan, pazarda horoz satandan, bir de kılıbık olandan 1 akçe vergi alamım!”

Padişahın pek hoşuna gitmiş. Emir vermiş, uygulama başlamış.

O ülkenin epey uzak bir dağ köyünde yaşayan İbiş isimli vatandaş, bu durumdan habersiz, evin ihtiyaçlarını karşılamak, karısına da bir çift pabuç almak için kümesteki çilli horozu koltuğunun altına alıp, kasabanın pazarına inmiş.

Daha pazara varır varmaz besili hayvanı gören bir müşteriyle sıkı bir pazarlığa tutuşup, sonunda 4 akçeye satmış horozunu. Kârlı bir satış yapmanın mutluluğu ile yürürken padişahın vergi memuru kesmiş yolunu.

“Horozunu sattın değil mi?” diye sormuş, vergici.

İbiş, “Evet” deyince vergi memuru, “Ver bakalım 1 akçe horoz satma vergisi!”

İbiş şaşırmış, diklenmiş memura, “Horoz satmanın da vergisi mi olurmuş!”

Tartışma uzayınca ahali de toplanmış etraflarına. Kalabalıktan biri seslenmiş:

“İbiş efendi, boşuna uğraşma. Bunların elinden kurtulamazsın. Öde 1 akçeyi gitsin!”

Memur, bunu duyunca “Aha” demiş. “Adı da İbiş’miş. Vergi borcu 2 akçeye çıktı!”

İbiş, bunu duyunca iyice delirmiş. “İbişlik vergisi de neymiş?” diye karşı koymuş. Kaçmaya çalışırken takkesi düşüp kel kafası ortaya çıkınca memur gürlemiş:

“Kafası da kel bunun! 1 akçe de kellik vergisi!”

Adamcağız, bunu üzerine kendini kaybedip ağlamaya, yalvarmaya başlamış:

“Yapma ağam! Ben eve gidince karıma ne derim? Vallahi eve sokmaz, maşayla gelir üstüme!” demiş.

Memur, bu kez üzüntülü, sıkıntılı bir sesle son darbeyi vurmuş:

“Birader, sen üstüne bir de kılıbık çıktın. Bir akçe de kılıbık vergisi!”

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —