Eğitimci yazar Soner Atabek yazdı


Vicdanın Enkazı

Vicdanın Enkazı


Sevgili dostlarım,

Bazen öyle anlar olur ki, kelimeler boğazımızda düğümlenir. Yaşadığımız onca acıya, gördüğümüz onca adaletsizliğe bir anlam vermeye çalışırken, yüreğimizde biriken koca bir "neden?" sorusuyla baş başa kalırız. Bu yazımda, işte o "neden?" sorusunun peşine düşüp, hepimizi ilgilendiren bu derin meseleyi birlikte konuşmak istiyorum.

Ölümlü olduğunu bilen tek canlı, yani insan için inanç o kadar önemli ki, her türlü kirli emel, para ve iktidar hırsı bu örtünün altına saklanabiliyor. Tarih boyunca din uğruna ne cinayetler işlenmiş, bugün de işlenmekte. Programlarla (planlanmış katliamlar) insanları yakanlar da din adına hareket ettiklerini öne sürüyorlardı, İspanya mahzenlerinde masumları parçalayan Engizisyon hâkimleri de. Güzel ahlak aşılayan ve "Öldürmeyeceksin! Çalmayacaksın!" diyen dinler bahane edilerek ne katliamlar yapıldı.

Voltaire'in de dediği gibi, "Din adına işlenen her cinayet, dinin kendisinden çok, insanlığın doğasındaki şiddet eğiliminin bir yansımasıdır."

Bugün İsrail-Filistin savaşı da aynı katliamın devamı değil mi? Sokaklarda canice hayvanları öldürenler de aynı katliamların bir ortağı. Kadın cinayetleri?  İnsan Cinayetleri? Tarikatlarda çocuklara yapılan fiziki ve ruhi istismarlar? İhaleye fesat karıştırmalar? Ev kiralarına fahiş artış yüklemeler? Marketlerde durmadan fiyat etiketleri değiştirmeler? Sahte diplomayla görev yapanlar? Bu yapılanlar hangi din adına yapılıyor? %99'u Müslüman olan ülkemde bu olanlar ne adına yapılıyor ve bu hırsızlıkları ne saklıyor?

Çalmayacaksın! Neden? Demirden çalmayacaksın! Çimentodan çalmayacaksın! Emekten çalmayacaksın! Mesaiden çalmayacaksın! Estetikten çalmayacaksın. Ölçüye dikkat edeceksin! Hangi ölçüye? 

Demirdeki ölçüye....

Çimentodaki ölçüye...

Emekteki ölçüye...

Estetikteki ölçüye...

"İnsanlık, çalan müteahhitlerle enkazdan can çıkaranlar arasında sıkışıp kalmış bir vicdan muhasebesidir."

"Yeni şehircilik anlayışı, Türk toplumunu en yaygın şekilde ahlâkî değerlerin dışına iten rüşveti, her türlü suistimalieri ücra köşelere kadar götürdü. İnsanların birine 2 kat yapı hakkı verirken diğerine 8, ötekine 10 kat yapı hakkı vermek, topraktan farklı şekilde yararlanmaya müsade etmek, şehirden toplanan vergi ile altyapıdan kimisine iki kat ölçeğinde, kimisine 30 kat ölçeğinde imkân vermenin hasedin doğmasına, sonra o hasedin arkasından, benim de aynı şeyi yapmam neden olmasın, diye düşünerek şeytanla kolkola giren bir toplumun ortaya çıkmasına sebep olacağı aşikârdır." Her gün depremlerle sarsılan ülkemizde bu çarpık yapılaşmayı yapan, izin veren, onaylayan, çimento’dan, demirden çalan, "Şeytan’ın ta kendisidir."

Belki "şeytanla kolkola yaşayan" insan için de bir kitap vardır; Şeytanın kitabı: "Demirden çalacaksın, çimentodan çalacaksın, emekten çalacaksın. Ölçüye dikkat etmeyeceksin... demirdeki, çimentodaki, emekteki, estetikteki ölçüye dikkat etmeyeceksin..." diye kulaklara fısıldayan bir kitap... İnsana sadece kendi çıkarını düşünmeyi öğütleyen, Allah korkusunu, vicdani duyarlılığı, ahiret kaygısını unutturan, ben-merkezciliği çağdaş olmanın gereği sayan...

"Hırsızlığı saklayan tek şey, inancın değil, vicdanın yokluğudur."

John Locke'un da mülkiyet ve sorumluluk üzerine dediği gibi, "Herkes, kendi emeğiyle birleştirdiği toprağa ve üzerinde yetiştirdiği ürüne sahip olma hakkına sahiptir; ancak bu hak, diğerlerinin de aynı fırsata sahip olmasına zarar vermemelidir."

Demek ki, iki insan tipi söz konusu... Biri ilahi vahyin öğütleri ile eğitilen, diğeri Şeytan'ın fısıltılarına kulak veren... Acaba yüzlerine karşı "Katiller" diye bağırdığımız insan tipi nereden geldi? Ve o insanı kim üretti? Zaman zaman kolkola girdiğimiz o insan kim? Ve zaman zaman kendi içimizde de, o insan modelinden dürtüler hissetmiyor muyuz?

Eğri oturup doğru konuşma zamanı... Çalan insanı biz ürettik; bizim "terbiye-eğitim" düzenimiz... Jean-Jacques Rousseau'nun dediği gibi, "İnsanlar doğuştan iyidirler, onları bozan toplumdur." İşte bizim eğitim düzenimiz de tam da bu bozucu etkiyi yaratıyor. Yetim malına bile göz diken insanı biz ürettik... Çalışanının hakkını yiyen patronu biz ürettik.. Sonunda kendi çocuğunun bile dramını hazırlayan "sorumsuz insan" bizim eğitim düzenimizin eseri... Okullar böyle eğitiyor, hayat böyle eğitiyor...

"Şeytanın kitabı, vicdanı susturmayı öğütleyen bir fısıltıdır."

Bir yanda çalan müteahhit, diğer yanda canını dişine takıp enkaz altından bir canlı çıkarmaya çalışan insan... İki insan tipi... Yarınları bu iki insandan biri belirleyecek... Bu ana kadar verdiğiniz oylar bunu belirledi. Şimdi önümüzde yine bir seçim olacak ve vereceğiniz oylar; bozgunculara mı, ıslahçılara mı, yapanlara mı yıkanlara mı rantçılara mı tokgözlülere mi?

Bakara suresi 205. ayette "Hâkimiyeti ele aldığında ise ülkede bozgunculuk çıkarıp ürünleri ve nesilleri yok etmeye çalışır. Allah bozgunculuğu sevmez."

Nisa suresi 58. ayette; "Allah size, emanetleri mutlaka ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emrediyor. Doğrusu Allah, bununla size ne güzel öğüt veriyor!"

İşte bu öğüdü ne zaman alacağız? Ne zaman uygulayacağız? Ne zaman insan olmanın gerekleri yerine getirilip vicdani sorumlulukla hareket edeceğiz?

Albert Camus'nün dediği gibi, "Kendi vicdanımızdan daha yüksek bir mahkeme yoktur."

İmam Gazali'nin buyurduğu gibi, "Kulun amelinin bozulmasının sebebi, kalbinin bozulmasıdır. Kalbin bozulmasının sebebi ise, dünyaya olan aşırı sevgisidir."

Ne zaman "şeytanın kolundan" çıkıp ahlaki değerlerle donanan insanlar olacağız? Bu soruların cevabı geleceğimizi belirleyecek.

Şimdi sıra sizde, değerli okurlarım. Bu soruların cevabını bulmak, vicdanınızın sesine kulak vermek ve geleceğimize sahip çıkmak için siz ne yapacaksınız? Unutmayın, değişim bir kişiden başlar.

Yazar: Soner Atabek

YAZARLAR

  • BIST 100

    10372,04%-0,10
  • DOLAR

    41,32% 0,08
  • EURO

    48,48% -0,05
  • GRAM ALTIN

    4843,95% 0,33
  • Ç. ALTIN

    7896,98% 0,73
  • Pazar 29.5 ° / 14 ° Güneşli
  • Pazartesi 26.8 ° / 15.2 ° false
  • Salı 25.5 ° / 15.8 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı

Balıkesir

14.09.2025

  • İMSAK 05:10
  • GÜNEŞ 06:37
  • ÖĞLE 13:05
  • İKİNDİ 16:36
  • AKŞAM 19:23
  • YATSI 20:44