Rifat Serdaroğlu (SERDARCA)


YAĞCILIĞIN SONU

YAĞCILIĞIN SONU


“Şeyh uçmaz, müritleri onu uçurur” diye bir söz vardır!
Birine bağlanan, onu lider kabul edenlerin, o kişide olmayan özellikleri yükleyerek onu yüceltmek için yaptıkları beyhude çabaları anlatmak amacıyla söylenmiştir. Bu hastalık genelde eğitim düzeyi düşük toplumlarda görülür.

Dini cemaat ve tarikatlardaki bu yönteme örnek olarak Fethullah Gülen gösterilebilir. General, Savcı, Yargıç, Vali, Emniyet Müdürü seviyesine gelmiş bazı insanlar, nasıl oluyor da ilkokulu zar-zor bitirmiş bu zavallının peşine düşerler, diye düşünüyorsunuz ya, işte bu saçmalığın kökeninde AKP’nin 3Y’si, yani “yağcılık-yalakalık-yalancılık” yatar.
Biri “Dün akşam hocamız, sahabeden filanca kişi ile sohbet etmiş” der, bu söz dolaşa-dolaşa hocanın Allah ile konuştuğuna, ondan doğrudan emir aldığına kadar gider! Sonunda yalanı söyleyen de tüm cemaat te bu yalana inanır…

Siyasette de bu aynen vardır. Genel Başkan olan kişi, çevresindeki yağcılar tarafından öylesine yüceltilir ki Genel Başkan bir dinler, iki dinler sonunda
“Ben neymişim yahu” diye o da inanır.
Genel Başkanı öyle bir şişirirler, öyle doldururlar ki kişinin artık ayakları yere basmaz. Kimseyi dinlememeye, danışmamaya başlar ve her şeyi “ben bilirim havasına” giriverir. (Örnek vermeme gerek var mı?)

İşte o an Genel Başkanın bittiği andır. Sabah aklına gelir, ülkenin eğitim sistemini alt-üst edecek kararlar alır, öğleden sonra devletin onlarca yıllık önemli bir politikasını yıkar atar. Aldığı yanlış kararların sonucunu da başkalarına yükler, en hafifinden “aldattı, kandırdı” der! (Kim olabilir?)

Halbuki partinin kurulları çalıştırılsa, parti içi demokrasi gereği doğrular
Genel Başkan’ın yüzüne söylense, tartışılsa ve sonunda oluşacak birleşik akılla alınacak karara uyulsa ne kendileri ne partileri ne de ülke zarar görmeyecek idi! Ama bu yol tercih edilmez.

Doğruları söyleyebilmek için, bilgili-namuslu-cesur olmak gerekir.
Yağcılık- yalakalık için bunlara gerek yoktur. Bu sebepten çoğunlukla bu yol tercih edilir. Halbuki doğru, eninde sonunda galip gelecektir.

Orta yaşlarını geçmiş dört arkadaş, sohbete başlamışlar. Konu oğullarının ne kadar başarılı oldukları hakkında imiş. Sohbet başlayınca biri tuvalete gitmek için izin istemiş!
Diğer üçü gerçeği bildikleri halde çocuklarını övmeye başlamışlar;
Ahmet; Benimki öyle başarılı oldu, öyle zengin oldu ki, geçenlerde bir arkadaşına sıfır bir Mercedes hediye etti!
Mehmet; Benim oğlum da çok zengin oldu, o da bir arkadaşına denize nazır bir daire hediye etti!
Recep; Onlar da bir şey mi? Benim ki ultra zengin oldu ve arkadaşına bir jet armağan etti!
O sırada dördüncü adam Kâmil yanlarına gelmiş, ona sormuşlar; senin oğlan ne yaptı, diye!
Kâmil süklüm püklüm;
Benim ki bir gay-bar’da striptiz yapıyor. Utanıyorum söylemeye ama gerçek bu!
Diğerlerinden ah, vah-vah, çok üzüldük sözleri!
Kâmil; Ama durumu fena sayılmaz. Uyuşturucu ticareti yapan üç homo arkadaşı ona pahalı hediyeler alıyorlar. Geçen hafta yaş günüydü, biri Mercedes, biri daire, diğeri de özel bir jet armağan etti…

Herkes şunu iyi bilmelidir;
Yağcılığın, kıyakçılığın sonu ayakçılıktır. Hele bu kıyakçılık devlet kesesinden yapılıyorsa, yapanın sonu hapishanede ayakçılıktır. DOĞRU er-geç egemen olur.

Not; Eski Adalet Bakanı Bekir Beye sordum. Hapishanede saç boyamak serbest mi diye! Yasakmış. Adaşıma, Melihçiğime, Sinancığıma, Zaferciğime üzülerek duyururum… Olsun bizler sizi doğal halinizle de severiz…

Sağlık ve başarı dileklerimle 01 Temmuz 2024
Rifat Serdaroğlu
DOĞRU Parti Kurucu Genel Başkanı

  • BIST 100

    10357,80%0,14
  • DOLAR

    32,58% -0,17
  • EURO

    35,05% -0,08
  • GRAM ALTIN

    2435,72% -0,48
  • Ç. ALTIN

    3954,23% 0,66
  • Salı 37.1 ° / 16.9 ° Güneşli
  • Çarşamba 40.8 ° / 19.8 ° Güneşli
  • Perşembe 36.5 ° / 19.1 ° Orta kuvvetli yağmurlu

Balıkesir

02.07.2024

  • İMSAK 03:45
  • GÜNEŞ 05:38
  • ÖĞLE 13:18
  • İKİNDİ 17:14
  • AKŞAM 20:47
  • YATSI 22:32