Tevfik Fikret'in hayatını anlatan, Hıfzı TOPUZ'un kaleme aldığı “ELBET SABAH OLACAKTIR” adlı kitabını okuyorum.
Kitapta, Tevfik Fikret'in her çağda, her toplum düzeninde kurulan çıkar sofrasının o güzel şiiri var. Çağın egemenlerinin, yöneticilerinin, sömürücülerinin ve işbirlikçilerinin sofrasının şiiri...
“Han-ı Yağma”, bugünkü dilde “Yağma Sofrası” adlı şiiri aynen alıyorum.
“Bu sofracık, efendiler, yutulmaya hazır
huzurunuzda titriyor- şu milletin hayatıdır
şu milletin ki, mustarip, şu milletin ki can çekişen
Fakat sakın çekinmeyin, yiyin, yutun hapır hapır
Yiyin efendiler yiyin, bu iştah açıcı sofra sizin.
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin.
Efendiler, pek açsınız bu çehrenizden belli yiyin,
yemezseniz bugün, yarın kalır mı kim bilir?
Şu nimetler yığını gelişinizle övünür.
Bu hakkıdır gazanızın, evet o hak da elde bir.
Yiyin efendiler yiyin, bu keyifli sofra sizin
Doyunca, tıksırınca, patlayıncaya kadar yiyin
Bütün bu nazlı beylerin ne varsa ortalıkta say
Hasep, nesep, şeref, şataf, oyun, düğün, konak,saray
bütün sizin efendiler, konak, saray, gelin, alay
bütün sizin, bütün sizin, hazır hazır, kolay kolay
yiyin efendiler yiyin, bu iştah açıcı sofra sizin
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin
Büyüklüğün biraz ağır olsa da hazmın, yok zarar
gururu, ihtişamı var, öç almanın sevinci var
bu sofra iltifatınızdan işte ab-u tab umar
sizin şu baş, beyin, ciğer, bütün bu kanlı lokmalar
yiyin efendiler yiyin, bu cana can katan sofra sizin
doyunca, tıksırınca, patlayıncaya kadar yiyin
verir zavallı memleket, verir ne varsa,
mallarını, vücudunu, hayatını, ümidini, hayalini
bütün ferahlığını, olanca sevincini
hemen yutun, düşünmeyin haramını, helalini
yiyin efendiler yiyin bu doyumsuz iştah sizin
doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin
bu harmanın gelir sonu, kapıştığın gider ayak
yarın bakarsınız söner bugün çatırdayan ocak
bugünkü mideler kavi, bugünkü çorbalar sıcak,
atıştırın, tıkıştırın, kapı kapış, çanak çanak,
yiyin efendiler yiyin bu haykıran sofra sizin
doyunca, tıksırınca, patlayıncaya kadar yiyin
X X X
Tevfik FİKRET bu şiirini teker teker zarflayarak, zamanın sadrazamına (başbakana) nazırlarına (bakanlara) devletin diğer yüksek erkanına (yüksek devlet memurlarına) gönderir.
Hiç birinden yanıt gelmez, ses çıkmaz.
Çok uzun zamandan bu yana, o zamandan bu yana, bu memleket sofrasının bereketi (!) bitmez.
Yiyenler değişir.
Sofra aynı sofra, aynı yerdedir.

