AYNUR İBRAHİMOVA (Yaşamın nabzını yakala)


Yaşamı nasıl ve neden erteliyoruz?

Yaşamı nasıl ve neden erteliyoruz?



Ya Yaşamı ertelemeden yaşasaydık bu nasıl tatmin edici bir his, duygu olurdu? Yaşamımıza ve ya yaşamlara neler katmış olurduk?
Gün içerisinde, yıl içerisinde, yaşam boyu bazı şeyleri ve ya çoğu  şeyi neden kaçırıyoruz ve erteliyoruz? 
Bu soruya biraz derinden bakarak cevap verelim. 
Bilmediğimiz ve birisi bize  söylemese bilemeyeceğimiz bir gerçek var, kendimizi sevmediğimiz şeyleri yapamaya mecbur bıraktığımızda düşük bir enerji ile, bir an önce bitisin zihniyeti ile yapmak zorunda olduğumuz işleri ve ya yapacaklarımızı,  yani sevmediğimiz işleri bir yerde erteleme isteği duyarız. 
Eğer bir şey sık sık bahane ve kılıf uyduruyorsam ve de akabinde erteliyor isem o benim yaşamsal değerim olmadığı içindir. 
Kim yapacak bu işi ve ya yapılacakları? 
Önce bu bedende, bu dünyada, bu evrende kendimizi ve potansiyelimizi ne işe yaradığımızı, nelerden keyif alarak yaptığımız şeylerin listesini yazalım. Birde keyif almadığımız şeylere bakalım ve bir listesini yazalım. 
Sevdiğimiz şeyleri ve keyif aldığımız şeyleri kolaylıkla yapıyoruz,  Nasıl mı?
Keyif aldığımız şeyler her zaman enerjimizi yükseltir, daha tatmin edici olur ve mutlu eder. Bizler mutlu olduğumuz ve tatmin edici şeyleri yaptığımızda şunu bilmemeliyiz bu benim yaradılışımın, doğum yazılımımda var ve bana hasa bir şeydir, bu nedenle bu işi ve ya yapılacağı ertelemiyorum ve büyük bir zevkle kesintisiz ve disiplinli yapama isteği duyuyorum. Sevdiğim şeyler yapmak bana güç, enerji, motivasyon ve yaratıcılık veriyor. 
Şimdi gelelim asıl konuya, konu şu ki yukarıda anlattığım üzere  sevdiğimiz şeyleri büyük keyifle ve ertelemeden, yorulmadan, of pooof demeden yaparken keyfimize diyecek yok. 
Gün içersin de ertelemeden işlerimizi nasıl yaparız?
Dikkatle bakarsak, yapmayı sevmediğimiz şeyleri sabah uyandığımızda enerjimizin olduğu bir zamanda yapmamız bizi yormaz, kısa sürede bitirmiş oluyoruz. Sabahları, geceden biriktirdiğimiz enerjiyi yapmayı sevmediğimiz şeylere vermemiz daha kolay oluyor. Yaparken enerjimizi yükseltecek, gücümüze güç katacak, motivasyon ve mutluluk katacak  şeyleri ise,  öğlen ve akşam saatlerinde enerjimiz artıracak, gücümüze güç katacağı için, içsel tatmin ve mutlulukla yapmaya devam edebilmemiz daha kolay ve pratik oluyor. Böylece planlı ve hiçbir şeyi ertelemeden yapabiliyoruz.
Dikkat ederseniz gün içersin de bizi yormayan, dışarıdan zormuş gibi görünen,  keyif aldığımız ve bize zor gelmeyen ve başakları tarafından bunu nasıl yapıyorsun? Bunu ne ara yaptın dediği şeyler? bizi motive ve mutlu eden şeyler olduğu kesindir. Bunlar ertelenmez, akışta kendiliğinden yüksek iradenin devreye girmesi ile gerçekleşiyor.
Tüm gerginlik ve öfkenin sebebi nedir?
Sinir ve Öfkeli durumuna sebep olan şeylerden bir tanesi her zaman ertelemek istediğimiz şeylerdir. Ertelemediğimiz taktirde hep gergin ve öfkeli olma olasılığı yüksektir.
Eğer önceliklerimiz arasında zorunlu olduğumuz şeyleri ve ertelediğimiz şeyleri bir başkasına devredebiliyorsak, bizim sinir öfke ve ya gerginlik gibi durumlardan kurtarabilir.
Ertelediğimiz şeylerin bize ait olmadığı gibi kendimizi ve ya bir başkasını bu bilinçsizlik sebebi ile suçlama ve yargılama eğiliminde bulunabiliyor ve öfke yaratacak durumlar olaylara neden olabiliyoruz. 
Görev gereği her şey, ebeveynlik, eviniz ile ilgilenmek, işiniz  ile ilgili  ve.s. yaşamsal değerlerinize sadece bir işmiş gibi bakış açısı ile bakmak mutsuz ve tatminsizlik yaratır ve bu durum yaşamdan tat almayı zorlaştırır.
Ne yaparsan yap Aşk ile yap…
Bilimsel beyninin otomatik motor korteksinde, ön lop kısmında (halk arası gönlün isteği) bulunan ruhsal amacı ve yaratılış gereği bizi tatmin eden, mutlu eden, neşeli, coşkulu eden, başarına başarı katan, özverili olmamızı sağlayan, hatta iş hayatında kariyer ve para kazandıracak enerjiye ulaştıran bizi yaşamsal dengeleyecek bir mekanizmamız var iken,  motor yazılımının dışında bir işi yaptığında görev gereği yapmış oluyoruz.   Beyinin bu bölümü kullanmaya engel olan  şeyler ise  toplumsal şartlanmış zihinden kaynaklı. 
Beynin motor bölgesini kullanmak için ne yapabiliriz? Bazen durmak gerekiyor , kış havası gibi,  kar yağdığında  doğaya bir dur demesi gibi, sonrasında hakiki yolunu izini bulabilme ve kendinin ne işe yaradığını anlayabilecek bilincine ulaşmak gibi, yolunda giderken bahar da çiçek açarcasına güzelleşmek gibi bir yolu takip etmek gerekir. Buna kendine yolculuk deniyor.
Yani doğamızın bazen  bir dur demesi gibi, durmamız gerektiğidir. Hep aksiyonda olmak zihin ve beden sağılığımızı ve solunum yollarımızı işlevsiz yapabiliyor. Bazen durmamız gerektiği için durmak ve hiçbir şey yapmak istemediğimizi fark edebiliriz. 
Çünkü gerçekten bazen durmanın ve ya sadece kendine zaman ayırmanın sağlığımız, psikolojimiz üzerinde büyük etikleri var. Eğer durmayı ve bazı şeyleri bırakmayı bilmiyorsak,  bir gün bizleri hayat bazı şeyleri yani ertelediklerimizi durdurmak ve bıraktırmak zorunda kalıyor. 
Ya bir hasatlıkla yatakta dinlenme, ya da kapıların yüze kapanması ile bırakmak gerektiğini hatırlatıyor. Çünkü değerimiz ve önceliklerimiz olmayan şeyleri yapmamıza  bir yere kadar yaşamsal sistemiz izin veriyor. Bir yerden sonra sadece kendin için yapman gerekeni yapmak zorunda bırakıyor. 
Örnek: sevmediğin bir işe her gün cehenneme gider gibi gidiyorsan bir gün o kapının sana kapanması gibi, görev gereği yaptığımız her şey bir gün gitmek, kapanmak ve bitmek mecburdur. 
Çünkü yaşam sistemiz bizim mutlu tatmin olduğumuz ve enerjimizi yükseltecek şeylerle ilgilenmemize bir şekilde iter, kendi öncelik değerlerimize iter,  eğer biz buna direniyorsak bizi bu sefer zorla dışarı atar. Yani yaşam sistemi bizi atmadan bunu anlamamız ve kabul etmemiz gerekir. Biraz önce vurguladığım gibi toplumsal şartlananlardan dolayı kabul etmeyi zorlaştırır bunu zihnimizle savaşmadan aşmamızda bir marifet istiyor. 
Bu nedenle dünyada milyonlarca insan yüksek bilincinin ve ruhsal amacını ve ona tasarlanmış değerler sırlamasına göre değil, gönlünün istediği ile değil,  yaratım amacı, gayesi için değil toplumun ezberleri ve toplumsal amaca göre maalesef yürümeye çalışarak yaşamında mutlu olamıyor ve ileri gidemiyor. Ancak zihinde görev gereği yapılan ezberlerin dışına çıkılırsa tatmin, mutluluk, rahatlık, sağlık ve yüksek enerji bizi takip eder, iyilik ve tatmin içinde yaşayabiliriz.
Ertelenmeyen yaşam sana ait canlı yaşadığın hayattır!  Niyetimiz İçsel tatmin olsun!
Nefes ve Yaşam Koçu 
Aynur İBRAHİMOVA / ozbirlik.bilinc_aynur
bilgeinsanokulu@gmail.com

  • BIST 100

    10188,80%2,94
  • DOLAR

    36,44% 0,12
  • EURO

    39,39% 0,29
  • GRAM ALTIN

    3419,94% -0,03
  • Ç. ALTIN

    5541,75% 0,00
  • Perşembe 13.1 ° / 0.9 ° false
  • Cuma 13.8 ° / 1.2 ° Güneşli
  • Cumartesi 13.8 ° / 1.5 ° Güneşli

Balıkesir

06.03.2025

  • İMSAK 06:05
  • GÜNEŞ 07:27
  • ÖĞLE 13:25
  • İKİNDİ 16:38
  • AKŞAM 19:12
  • YATSI 20:30