Erhan GÖÇMEN Göçmen/yorum

Tarih: 04.05.2020 19:49

YAŞLILARIN BAKIMI VE SAĞLIK GÜVENCESİNİN ÖNEMİ

Facebook Twitter Linked-in

İster doktora ulaşım, ister ilaç temini isterse tedavi masrafları ve salgını önleme tedbirleri gibi hangi açıdan bakarsak bakalım salgın nedeniyle sosyal açıdan ülkemiz fotoğrafına yakından baktığımızda işini en iyi yapan ülkeler arasında olduğumuzu söyleyebiliriz. Özellikle daha düne kadar imrendiğimiz ve yaşadığımız her olumsuzlukta onları örnek gösterirken adeta moral bulduğumuz gelişmiş ülkeler fotoğrafının nasıl yerlerde süründüğüne tanık olduk. Sağlık güvencesi olmayan milyonlarca vatandaşlarını adeta kaderlerine terk eden, yaşlı insanlarına doktor götüremeyecek kadar güçsüz kağıtdan birer devlet olduklarının ortaya çıkması sadece bizleri değil kendi vatandaşlarını da şaşırttığını söyleyebiliriz.

   Sanıyorum virüs salgını ile beraber bu önemli eksikliklerin ortaya dökülmesi ile sonuçları kötü biten olayların tekrar yaşanmaması adına bir çok kişi gibi bende dünyanın SALGIN SONRASI yeni bir yapılanma içersine girebileceği inancını taşıyorum.

      Ülke olarak bir çok konuda eksikliklerimiz olabilir, bunlar hep tartışılıyor zaten ama şu aniden ortaya çıkan salgın vesilesi ile sahip olduğumuz yüksek kapasiteli sağlık ordusu, hastane imkanlarımız, ilaç, teknik malzeme ve koruyucu ekipman gibi kendimize yeter bir donanımda olduğumuzu görmek sosyal bir devlet olma adına gerçekten ülkem adına gurur verici bir fotoğraf olarak değerlendiriyorum.

     Böylesi önemli bir süreç içinde aramızdan bazılarının ise hala bu işleri çok küçük işler olarak görmelerini anlamak çok zor. Bundan 20 yıl öncesinde olduğu gibi doktor, ilaç ve hastane eksikliklerimizle beraber bu gün, bu salgınla karşılaşmış olsaydık başımıza neler gelebilirdi acaba? Ve bu gün SAĞLIK GÜVENCESİ dediğimizde bir çoğumuzun yıllar önce bu güvenceden yoksun olduğunu acaba kaçımız biliyor ki? Örneğin ben TSK’dan 1992 yılında emekli olduktan birkaç yıl sonra Erdekspor’da yönetici olmuştum. İşte o günlerdeki bir genç takım çalışması esnasında 16-17 yaşındaki iki gencimizin soyunma odasında oturduklarını, grip oldukları için de idmana çıkmadıklarını fark etmiştim. Sonra onlardan o tarihlerde sağlık defteri dediğimiz ilaçların yazıldığı şahsa özel defterlerini evlerden getirmelerini istemiştim ama bana sağlık güvenceleri olmadığı için defterleri olmadığını söyleyince gerçekten çok şaşırmış ve de çok üzülmüştüm. Ve hemen arkadaşımla beraber onları doktora götürerek ilaçlarını alarak evlerine gönderdiğimizi iyi hatırlıyorum.

   Yaklaşık10 yıl boyunca yaptığım yöneticilik süremde de ne yazık ki   karşılaştığım bu tarz olaylardan sağlık güvencesinin insan sağlığı için ne kadar önemli olduğunu fark etmiştim. Bu mana da 2009 yılında çıkartılan bir yasa ile 0-18 yaş arasında kalan çocuklarımız için sağlık güvencesinin getirilmiş olmasını sağlıklı bir neslin yetişmesi açısından ne kadar gerekli ve de önemli olduğunu görmemiz gerekiyor.

     Hele hele bu gün HUZUR EVLERİMİZE gösterilen hassasiyet inanılmaz bir şekilde takdire şayan bir çalışma olarak değerlendiriyorum. Yine kimsesiz yaşlılara ve özürlü vatandaşlarımıza maaş bağlanması, gerektiğinde onlara bakıcı tutulması, ücretsiz sağlık hizmeti sunulmasını gibi ömürlerinin geri kalanında rahat etmelerinin sağlanması noktasında tam tamına günümüz sosyal devlet anlayışıyla uyumlu bir çalışma olduğunu düşünüyorum.

      Sonuçta ülkemizde yaşanan salgına bağlı mücadeledeki başarıda sağlık ordumuzun yüksek kabiliyetinin yanı sıra hemen hemen tüm topluma sağlanmış olan GENEL SAĞLIK GÜVENCESİNİN de az da olsa bir payı olduğunu düşünüyorum.             

                                            4 Mayıs  2020  ERHAN GÖÇMEN


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —