Türk Askerlerini diri-diri yakan, El Kaide-El Nusra-IŞİD-HTŞ terör örgütlerinde çok sayıda can almış, emperyalist devletleri gönüllü kölesi olan bir katili kucaklayacaksınız, Türk Milletinin parası ile besleyeceksiniz ama, Türk Milletinin öz evlatları olan Teğmenleri TSK’dan atacaksınız! Zavallısınız…
Hayat, bir nehir gibi sürekli akar.
Bu akışın yönü sebeplerden sonuçlara doğrudur.
Sonuçlar, kendilerinden sonra ortaya çıkacak yeni sonuçlara sebep oluşturarak kendi rollerini oynar ve çekilirler. Hiçbir şey durağan değildir, geri döndürülemez nitelikte sürekli bir akış söz konusudur.
Tıpkı bir nehir gibi…
Türkiye ile ilgili olayları anlayabilmek, doğru değerlendirmek, sağlam öngörülerde bulunmak için, bu akışın bilincinde olunmak gerekir.
Ülkesinin tarihini ve insanını iyi tanıyıp, olayların sebebini anlayabilen kişiler “ehliyet sahibi” insanlardır.
Ehliyet sahibi olmadığı halde ileri geri konuşanlar hele durumuna, cehaletine bakmadan ülke yönetimine talip olanlar ya yaşadıkları çağı ya da yaşadıkları coğrafyayı şaşırmış olanlardır.
Hayat, sözünü ettiğimiz işleyişin farkında olan her kuşağın önüne engin tecrübeler yığar. Bu tecrübe yığınına “Kültür” diyoruz.
Kültürümüz Türk Milletinin yaşadığı bütün tecrübelerin özü ve özetidir!
Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Büyük Atatürk ve silah arkadaşlarının Türk Milletine armağan ettiği “Çağdaş ve Modern” bir devlettir.
Bu zamanda ülkeye bir orta çağ rejimini dayatmaya kalkanlar, kişi hak ve özgürlüklerini tanımayan, kadın erkek eşitliğini “Yaradılışa Ters” olarak gören zavallılar, kendilerini orta çağ’da, yaşadıkları coğrafyayı da Arap ülkeleri ile karıştırmış olanlardır.
Türk Tarihi; Zalimlere-hainlere-milletini soyanlara-düşmanla iş birliği yapanlara-insanlarımızı Allah ile aldatmaya kalkanlara-din bezirganı soytarılara karşı verilmiş, çok sayıda mücadele ile doludur.
Hiçbir güç, Türk Milletini çağdaşlık ve bilim yolundan ayıramaz.
FETÖ-PKK-IŞİD-HTŞ denen, kökleri ve sahipleri aynı organize suç örgütleriyle ve küresel çetelerle beraber iş tutan, bunlara siyasi ve ekonomik güç verip darbe yapacak hale getiren, tarikat ve cemaat artığı AKP’nin, Türkiye’yi orta çağ karanlığına çekmesi de mümkün değildir. Güçleri bu ihaneti gerçekleşmeye yetmeyecektir
Herkesi şunu çok net anlaması gerek!
Demokrasi, hava gibi su gibi bir ihtiyaçtır. Demokrasiyi ve geleceğimizi ilgilendiren her konuda uyanık ve katılımcı olmamız şarttır.
Cumhuriyet değerlerine karşı olduğunu açıkça söyleyen bir iktidara karşı sürekli hassas olmaz isek, hepimiz çok acı çekeriz!
Türk Milletine, “Yeni Sivil Anayasa” yalanıyla içeriği tuzaklarla dolu bir Anayasa
dayatmaya çalışan “Seccade Şeytanları” şu sorulara yanıt vermek zorundadır!
-Mevcut Anayasanın hangi maddesi, “Hukuk Devleti” olmamıza engeldir?
-Hangi madde, ekonomik olarak batmamıza sebep olmuştur?
-Hangi madde, kendi vatanımızda bizleri 2. Sınıf vatandaş yapar?
-Hangi madde, vatanımızın bölünmesine izin veriyor?
“Zarfa değil, mazrufa bakmak lazım” diye bir deyişimiz var. Yani gösterişe değil, içeriğe bakmak gerek. Hazırlanan Anayasa taslağında, öyle açık ihanetler var ki!
Demokrasi, 7 gün 24 saat korunması, güçlendirilmesi gereken bir sistemdir.
Atatürk Cumhuriyeti bir çerçevedir. Bu çerçevenin içine, demokratik standartları yüksek bir demokrasi tablosu oturttuğumuz zaman, çağdaş ülkeler seviyesine erişmiş olabiliriz…
Sağlık ve başarı dileklerimle 25 Aralık 2024
Rifat Serdaroğlu
DOĞRU Parti Kurucu Genel Başkanı