Çocukla yıldız arkadaştır.
Biri yeryüzünde ışıldar, biri gökyüzünde.
X X X
Çocuk babaannesinin kucağında, sorar:
Babaanne gökte parıldayan yıldızları saymaya başlar. Çocuk şaşkın. Biraz sonra uykuya dalar. Babaanne yıldıza bakar, güler.
X X X
Çocuk, kumsalı sever.
Dalgaların kumsalı sevdiği gibi.
X X X
Çocuğun biri kumsalda dolaşır.
İlerde bir adamın eğilip kalktığını bir şeyi alıp alıp denize fırlattığını görür. Yaklaşır.
Çocuk kumsalda binlerce can çekişen denizyıldızı olduğunu görür.
Çocuk da denizyıldızlarından birini alır, denize fırlatır.
Sonra birini daha. . .
X X X
Bütün yıldızların sahibi vardır :
Çocuklar.
X X X
İlk gün.
İlköğretim okulunun küçük sınıfında iki küçük kız yan yana oturur.
Birbirlerine o kadar ısınırlar ki.
Elele çıkarlar teneffüse, el ele dönerler sınıfa.
Kantinden aldıklarını bölüşürler, paylaşırlar, kardeş gibi.
Bir gün Bahar’ın annesi okula gelir.
Bahar’ı Nimet’in yanından alır.
Tek başına oturacağı bir sıraya yerleştirirler öğretmeniyle birlikte Bahar’ı.
Nimet şaşkın, üzgün baka kalır.
X X X
Her çocuk bir yıldızdır.
Ve her yıldız sevgi ile ışıldar.
X X X
Arzu engellidir.
Diğer engelli arkadaşlarıyla birlikte 200 metre koşu yarışmasına katılır.
Koşu başlar.
Ne ki, yarışın sonlarına doğru önünde koşan bir engellinin düştüğünü görür Arzu.
Durur. Düşen arkadaşını kaldırır, koluna girer, birlikte koşacaklardır.
O da ne?
Bütün arkadaşları durmuş, Arzu ile dizi kanayan arkadaşlarının koluna girmişlerdir.
Birlikte koşarlar.
Hep birlikte varış çizgisine varırlar.
Hepsi birinci olmuştur.
X X X
Dünyanın çocuklara, çocukların yıldızlara ihtiyacı vardır.