Gençlerin, edebiyat ile ilgilenmeleri, edebi yapıt yazmalarından büyük mutluluk duyuyorum.
Elime geçtiğinde, yöremiz yazarlarının yapıtlarını okumaya öncelik veriyorum.
Her kitabı kolay beğenmem.
“7. Bandırma Kitap Günleri”ne, Erdekli genç bir kardeşim de katılarak, ilk şiir kitabı olan “Gün Yanığı”nı imzaladı.
23 yaşındaki sevgili Orhun’un ilk kitabını hemen okudum ve bayıldım. Çok beğendim.
45 birbirinden güzel aşk ve yaşam şiirleri…
Duru ve akıcı bir Türkçe, yazım kurallarında en küçük bir hata yok.
Güç’ün, çok yetenekli bir kalemi var. İnanıyorum ki, gelecekte, başta şiir olmak üzere edebiyatın birçok dalında ses getirecek başarılara imza atacak.
Bu arada, Orhun Güç’e, Bandırma’nın güçlü yazarlarından Süleyman Takunyacıoğlu’nun, bir çeşit “montörlük” yaptığını memnuniyetle öğrendim. Benim de sevdiğim Takunyacıoğlu, genç bir yazarın önünü açıyor ve onu edebiyat dünyasına hazırlıyor.
Sevgili kardeşim Orhun Güç’e, başarı dileklerimi iletip, “Edebiyat dünyasında yolun açık olsun” derken, “Gün Yanığı” kitabında yer alan birkaç şiirini sizlerle buluşturuyorum.
ZAMANI BENİMSEYEN ÇÜRÜR
Nasıl da istenmiyor insan,
Kendini bulduğu yerde,
O en çirkin gecede
Kendine hiç kimse olmak
Ve asla dönememek geriye
Ruhumun pasına saklanmış
“Hayat böyle…” diyorum
Yüzyıllardır güneş yakmamış tenimi
Bir bulutun gövdesine güvenmişim, korkağım
Kendimi aşacak bir “ben” bile bulamadım
Yalnızlığıma yetecek hiçbir yer yok
Şu asırlık boşluğumda,
Solan çiçeğin kokusu
Kalamaz mı ki dünyada
Kalır
Hüzünlü bir şiirde
Bir de güneş batıyorsa
Her şey hatırlanır
SAHİCİ BİR YAZ SABAHI
Seni ben uyurken gördüm
Bir ırmaktı yatağım ve susuyordu senin için
Henüz
O duruşunu anlatacak kadar şair olamadım
Sevgilim
Üzgünüm
Fakat şunu söyleyebilirim ki:
Bir bulut görseydi eğer seni o halde
Yerinden kıpırdayamazdı en rüzgârlı gününde
RÜZGÂRLA GELEN
Poyrazlar ve sonbahar
Kokunu bana taşıdıkça
Soluduğum nefesimi geri veremem ben
Nefesim artık bir mevsimdir
Öylesine ılık
Ama içimde çürüyen
KUM SAATİNDE BİR KOLİBRİ
Beni bu gece denizin kıyısında düşle
Beni bu gece bir vahanın ortasında
Dünyanın bütün kumlarını
Baştan aşağı akıtsam da
Seni öptüğüm o gecenin
Katran karasında
Saklanacaktır zaman
Sinek kuşunun kanadında
KAFİYELİ GECE
Senin için kendimi bile severim
Ki sevmek için önce bir ceset olmalı
Ya çürüyüp gitmeli ya da aşkınla doğmalı
Korkum yok; varsın, vursun dünya
Bilirim, ruhlarımız bu dünyanın da dışında
Kor gibi yanmıyorlar mı cehennemin kışında
Yansın, külleridir tutkumun, ellerine layık olan
Savrulsun nefesinle, hiç yolum olmadı benim
Varacağım yer en sonunda değil mi ki dizlerin
Tükenmeyen sadece aşkım ve gözyaşım
Aynı göğe mi bakıyoruz her gece sıkılmadan
Yorgunum yıldızları gözlerinde toplamaktan
Yorgunum, yıldızlar gözlerin
Öyle bir şiir olman ki dileğim;
Herkes okusun seni, bir ben ezberleyeyim