“Geçtim dünya üzerinden, Ömür bir nefes derinden,
Bak feleğin çemberinden, Yolun sonu görünüyor!
Azrail’in gelir kendi, Ne ağa der ne efendi,
Sayılı günler tükendi, Yolun sonu görünüyor! (Musa Eroğlu)
23 yıllık yıkım süreciyle Türkiye, tek adamla yönetilen bir “Parti Devletine” dönüştürüldü. Bunun için kullandıkları yöntem ise çok tanıdık!
Televizyonlarda görmüşsünüzdür.
Eskiyen yüksek binaları yıkmak için binanın direnç noktalarına patlayıcılar yerleştirilir ve mekanizma harekete geçirildiğinde koskoca gökdelen saniyeler içinde yerle bir olur.
Türkiye’ye de bu yöntem uygulanıyor!
Türkiye Cumhuriyeti’nin direnç noktalarını düşünün.
Yasama-Yürütme-Yargı-Ordu-Bürokrasi-Üniversiteler- Medya teker-teker dinamitlendi.
Yasama;
TBMM, AKP-MHP-FETÖ-HÜDA PAR-DEM gizli ortaklığı tarafından esir alınmıştır. Bunların istemediği hiçbir yasa buradan geçmez. TBMM kendi inisiyatifiyle hiçbir iş yapamaz. Kanarya Sevenler Derneği kadar yetkisi vardır!
Yürütme;
Bakanlar Kurulu yok! Bakan da yok! Saray Sekreterleri konumundaki kişiler var!
Milletvekilleri, Bakanlara sözlü soru bile soramıyor. Çünkü Bakanların TBMM’de yerleri yok! Üst kattaki dinleyici localarında oturuyor ve milletvekillerini yukardan seyrediyorlar!
Yargı;
Bir FETÖ’ye, bir AKP’ye savrulmaktan yargının başı döndü. Yargının yarıya yakını ya meslekten atıldı ya da cezaevine konuldu! Yerlerine AKP İl-İlçe teşkilatlarında Avukat olan Bademler Savcı-Yargıç yapıldı.
Ordu;
AKP-FETÖ iş birliği ile TSK Komuta heyeti kumpasla çökertildi! “Atatürk’ün Askerleriyiz” demek, TSK’dan İHRAÇ sebebi sayıldı’
Askeri okullar, askeri hastaneler kapatıldı. Harp Okulları Genel Müdürlük oldu!
Üniversite;
Çoğu üniversiteye rektör olarak, AKP’li eski milletvekilleri atandı! Bilim yuvaları, parti ocağı haline geldi!
Medya;
Birkaç gazete hariç, hepsi satın alındı!
Bunlar, tek başına AKP’nin gerçekleştirebileceği boyutta işler değildir.
AKP’nin bu kadar büyük oyunu planlayacak ne zekâsı ne gücü ne de becerisi vardır. O, bu oyunda sadece bir piyondur.
Hatırlar mısınız? Gorbaçov, glasnost (açıklık-şeffaflık) perestroyka (yeniden inşa) derken Sovyetler Birliği parçalanıp tarihe gömülmüştü.
AKP’ye de dönem-dönem çiğnettikleri sakızın adı “Açılım Sürecidir!”
İlk seferinde başarılı olamadılar, şimdi Oslo ve İngiltere’yi yeniden ısıtıp
Bahçeli-Bebek Katili ortaklığı ile Türk Milletinin sofrasına koymak istiyorlar.
Niçin? Çünkü, patron öyle istiyor. İkinci İSRAİL Devleti, Kürtçü Bölücülere kurdurulacak!
Eh patron böyle isterse, eşbaşkan olarak görevlendirilen kişi ne yapar?
Ne yapacak? Tabii ki aldığı emri yerine getirmeye çalışacak…
Dünya siyasi tarihini incelediğimizde, emperyalist devletlere gönüllü kölelik yapanların sonlarının çok kötü olduğu görülür. Kullanılma süreleri dolunca, terk edilirler ve piyonlar yedikleri kazıkla kalırlar!
Elma yolda giderken, elma şekeri ile karşılaşmış!
Elma; Elbisen ne güzel, kırmızı kırmızı!
Elma Şekeri; Teşekkür ederim Amerikan malı!
Elma; Popondaki kazıktan belli Amerikan malı olduğu!
Hain dediğin kişiyi poposundaki kazıktan tanıyacaksın…
Sağlık ve başarı dileklerimle 29 Mart 2025
Rifat Serdaroğlu
DOĞRU Parti Kurucu Genel Başkanı