1975-1980'li yıllardaki Bandırma futbol hakemliğinden söz etmek istiyorum, bugün sizlere...
O dönemde, ağırlıklı olarak astsubay hakemler yönetirdi, maçları...
Balıkesir bölgesi futbol hakemleri Hayri Göker, Vedat Kalkan, İlhan Mete, Nuri Özgüçlü, Mehmet Eraslan, Faruk Ükünç, Mustafa Yapaklar, Şükrü Aşan, A. Reşat Çağan, Mehmet Baykut, Ertun Yıldızlı, Türker Erkli...
Bu hakemler, genellikle B ve C klasmanlarında, yani 2. Lig ve 3. Liglerde düdük çalıp, bayrak sallarlardı.
Erdek Lisesi'nde beden eğitimi öğretmenliği yapan, eski futbol hakemlerinden Talat Tokat'ın yeğeni Cumhur Tokat, Gönen'de hastanede çalışan Hüseyin Şen...
Yine Bandırma, Erdek ve yöresindeki maçlara o yıllarda A klasmanı hakemi olup, Ordu Donatım'da memurluk görevinde bulunan Oktay Taner, PTT'de görevli B klasmanı hakemi Kemal Kayral...
O yıllarda bu hakemlerin yıllarca gözlemciliğini yapmıştım. Daha sonra da 30 yılı aşkın gözlemcilik görevim oldu.
Daha sonraki dönemlerde, Genelkurmay Başkanlığı, astsubay ve subay hakemler için yasak getirmişti.
O dönemlerde, Bandırma ve yöresinde çok sayıda amatör spor kulübü vardı. Bandırma'daki "Cinçukuru" sahasındaki amatör maçlarda stat, hiç boş kalmazdı. Maçları çok kalabalık seyirci toplulukları izlerdi.
Yine, liglerde sezon bittiğinde, yaz aylarında, "Bahar Kupası" veya "Kaymakamlık Kupası" ismi altında özel futbol turnuvaları düzenlenir, Bandırma'daki çeşitli kurum ve kuruluşlar, amatör takımların oyuncularından oluşan güçlü kadrolarla turnuvaya katılırlardı.
O yıllarda, Bandırma'da ilçe spor müdürlüğü yoktu, stat müdürlüğü vardı. Cinçukuru stadının müdürü ise Nuh Uğur'du. Onu, "Bahar Kupası" maçlarındaki bazı yanlışları nedeniyle, bir köşe yazımda eleştirmiştim, Nihat Özbek'in sahipliğindeki GERÇEK Gazetesi'nde...Mahkemeye başvurmuş ve o zamanlar gazetecilerin yargılandığı "Toplu Basın Mahkemesi"nde yargılanmıştım. Mahkeme başkanı Turgut Demirağ'dı. Gazetecilik yaşamımın ilk yargılanmasında beraat etmiştim. O mahkemeyle ilgili bir izlenimim de şuydu. Nuh Uğur'un avukatı, yazdığım yazıda suç unsuru bulunup bulunmadığının belirlenmesi için yazının "bilirkişiye" gönderilmesini isteyince, mahkeme başkanı Turgut Demirağ, bu istemi, "Ben, okuduğum yazıda suç unsuru olup olmayacağını anlamaz mıyım?" diyerek reddetmişti.
O mahkemeden sonra maçlara girişim sırasında bana büyük zorluklar yaşatan Nuh Uğur, daha sonra geçirdiği bir trafik kazası sonucunda yaşamını yitirmişti.
Yine o dönemlerdeki amatör maçlar ve "Bahar Kupası" maçlarındaki bazı anekdotlarla devam edelim, yazımıza...
Havagücü, güçlü bir kadroya sahipti. Santraforları Şinasi, müthiş bir golcüydü. Savunmada Mete Argüden, takımın belkemiğiydi. Orta alanda kaptan Ertuğrul Aslan…
Bandırmalı seyirciler, maçlarda Havagücü'nü değil, hep diğer takımları desteklerdi. Hiç unutmuyorum, Havagücü'nün bir maçını, astsubay Hayri Göker yönetiyordu. Aslında, tarafsız bir yönetim gösteriyordu ama seyircinin kafasında, onun astsubay olması nedeniyle Havagücü'nü kolladığı düşüncesi var. Her düdüğünde seyirci ayağa kalkıyor. Hayri Göker, bir anda öfkelenerek, polislere stadı boşalttırıp, maçı seyircisiz oynatmıştı.
Hayri Göker, futbol hakemliğini bıraktıktan sonra Balıkesir Futbol Hakem Kurulu'nda yer almıştı. O dönemde, Bandırma'da spor toto bayiliği açan Hayri Göker'in işyeri hakemlerle dolup taşardı.
Güzel ve özel hakemlik günleriydi.
