Önder Balıkçı (YAKAMOZ)

Tarih: 18.11.2025 22:25

Gazeteci, eleştiri, yöneticiler

Facebook Twitter Linked-in

Ülkemizde, gazetecilerin, devlet kurumlarından bilgi almaları çok zordur. Çünkü devlet memurlarının, hemen sığınılacak limanları hazırdır:

“Ben devlet memuruyum. 657 sayılı yasaya göre basına DEMEÇ vermemiz yasak!”

Siz, istediğiniz kadar kendisinden DEMEÇ değil, BİLGİ istediğinizi söyleyin anlamazlar. Çünkü anlamak işlerine gelmez!”

Ama o devlet kurumunun müdürü, yöneticisi, bir bakarsınız ki, kurumla ilgili bir bilgiyi vermek için basın toplantısı düzenleyivermiş!  Hani, nerede 657 sayılı yasa?

Birçok kurumun müdürü, yöneticisi eleştiriye hiç saygılı olmaz. Hep övülmek ister. Yapıcı eleştirilerden yararlanmayı, kurumunu geliştirmeyi düşünmez. Hep alkış, hep övgü bekler! Hatta kişisel sosyal medya hesabına, başarılı gördüğü kurumuna ait yazıları koyup, gazetecilerin, bunların haber olarak yayınlamasını bekler. Ben ve çalıştığım medya kuruluşları olarak buna uymuyoruz. Çünkü gazeteci, yöneticilerin, sosyal medyalarından paylaştığı yazıları haber olarak yayınlamak, köşe yazılarında değerlendirmek zorunda değildir. Eğer, kamuya duyurulmasını istediğin bir haber varsa, bir basın toplantısıyla açıklarsın, çalışmanı!

Geçtiğimiz günlerde, Bandırma Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde bizzat yaşadığım bir olayı dile getirmiştim. Kendisine doktor denilen bir adamın, gazeteci olduğumu söylemeden, sade bir vatandaş olarak gittiğim hastane polikliniğindeki muayene sırasında takındığı akıl almaz uygulamayı kamuoyuna duyurmuştum. Sonrasını biliyorsunuz, aslında hatasını çok iyi bilen bu adam, hakkındaki köşe yazımı, gelecekteki kariyerine zarar vereceği endişesiyle yayından kaldırtmak için yakınlarını devreye sokmuştu. Hatta onlara, benden özür dilemeye de hazır olduğunu belirtmişti.

Bana böyle davranan bir doktor(!), kim bilir, köylerden gelen, sıradan vatandaşa nasıl davranır?

Şimdi merak ediyorum. Başhekim, bu doktor ile ilgili olarak idari bir yaptırım, ceza uyguladı mı acaba? Hiç sanmıyorum. Büyük bir olasılıkla kulağının üzerine yattı! Eğer böyleyse, durumu CİMER’e de bildirebilirim.

Aynı hastanede yaşanan çeşitli olaylar, her gün, medyada ve sosyal medyada yer alıyor. Başhekim, bu konularda, bugüne kadar neden hiçbir aydınlatıcı bir açıklama yapmadı? Ancak, Başhekimin sosyal medyasında, hastanede gerçekleşip, kendilerine göre “başarı” kabul edilen ameliyatlar, çalışmalar yansıtılıyor. Gazeteci, bu yazıları, kişilerin sosyal medya hesaplarından alıp, haber yapmak zorunda değil! Zaten biz de yapmıyoruz. Duyurulması gereken önemli bir başarı varsa, elinizi, kolunuzu bağlayan yok. Bir basın toplantısı düzenleyerek, açıklarsın, olur biter!

Bir kez daha vurgulayalım.

Gazeteciliğin temel ilkesi eleştiridir. Gazeteci, vatandaşın doğruları ve gerçekleri öğrenmesi adına kamu görevi yapar.

Bu çizgideki görevimizi sonuna kadar sürdürmeye kararlıyız


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —