Bazı adamlar vardır, ağızlarından zehir saçar.
Her konuşmaları, her hareketleri toplumu gerer, birliğimizi zedeler.
Bunlar kendi ayıplarını, kendi çirkinliklerini gizlemek için Türk Milletinin kutsallarına, insani değerlerimize, özgürlüklerimize, kadın-erkek eşitliğimize saldırırlar, kara çalarlar…
Uzun yıllar siyasetin içinde bulunduğumdan bunlar gibi “Pislik Heriflerden” çok gördüm.
Öğle namazını, göz boyamak için üç defa kılanı, Müslümanlardan topladığı sadaka paralarıyla tefecilik yapıp, Konya’da başkasının un fabrikasına çökeni gördüm.
Kendi karısını tesettüre sokup, metresinin başını açık gezdireni de, memleketinde beş vakti kaçırmayıp, Ankara’da içkili restoranlardan, randevu evlerinden çıkmayanları da gördüm.
Özellikle Güneydoğu Bölgesinde, tüm devlet ihalelerini siyasi baskı ile alıp, kazandığı paranın bir kısmını terör örgütüne verenleri gördüm. Ama bu pislik heriflerin kendi bölgelerine bir okul-bir sağlık ocağı- bir çeşme yaptırdıklarını görmedim.
Hepsini gördüm ve ömrüm boyunca bu it-uğursuz-sonradan görme takımıyla mücadele ettim.
Ama itiraf etmeliyim ki AKP’liler gibisini şimdiye kadar görmedim.
Bu dönemde bazı babaların öz be öz kendi evlatlarını, hırsızlığa, soyguna, uyuşturucuya, mala çökmeye yönlendirdiklerini ilk defa görüyorum!
Bu durum çürümenin, aşağılıklığın dibinin de dibidir.
Türkiye’de Bakanlık-Başbakanlık-Genel Başkanlık-TBMM Başkanlığı yapmış birinin oğlunun “Uyuşturucu” trafiğini yönettiği iddia edildi!
İddiada bulunan kim? Yıllardır aile içinde olan biri.
Suçlanan oğlan ortada yok. Baba, oğlunu sözüm ona savunurken saçmalayıp, rezil oluyor. Halbuki, her namuslu insan böylesine ağır bir iddia karşısında, isyan eder, yargıya gider, yüzüne sürülen kara lekeyi temizlemeye çalışır.
Tabii ki iddialar iftira ise! İddialar doğru ise, tam da bu babanın yaptığını yapar. Her pislik gibi!
Bugüne kadar görmediğimiz bir pislik çeşidi ise, atanmış saray memurlarıdır!
Pezevenklikten, FETÖ Borsası yoluyla insanların mallarına çökmeye, silah kaçakçılığından uyuşturucu ve kaçak petrol taşımacılığına kadar tüm pislik işleri bu zavallılara yaptırıyorlar!
Kullanılan o genç arabasında kokain çekerken, esas patronları Türkiye’nin en büyük marinasına çöküveriyor…
Bu pislik herifler ne yaparlarsa yapsınlar, DOĞRU Partinin takibinden kurtulamayacaklar. Çaldıkları, hukuk yoluyla alınacak ve Türk Hazinesine aktarılacaktır.
Bu görevi yapmayan siyasetçiler, Saray ve Deniz Pezevenginden beter olsun…
Siyaset bir duruş ve iddia işidir. Tavrınızı koyacak ve hırsıza hırsız, haine hain muamelesi yapacaksınız.
Kürsüde bağırıp, dışarda sarmaş dolaş olursanız, size kimse inanmaz.
Geçen hafta yaşadığım iki olayı aktarayım;
İzmir Ankara uçağı için VİP Otobüsüne bindim. Arabasında kokain çeken AKP Genel Başkan Yardımcısı da vardı. CHP Grup Başkan Vekillerinden biri geldi. Bana selam vermedi. Fakat AKP’li ile selamlaştı ve konuştu! Ben insani ilişkilere çok önem veririm. Ama benim Cumhuriyet ve demokrasi değerlerime açıkça karşı olan ve hala bu yolda devam eden birine selam vermem, veremem!
Bu davranış bir siyasi tavırdır. “Efendi, senin gibi düşünmüyorum. Yanlış yapıyorsun, hesabını soracağım” demektir.
Birkaç gün sonra İzmir’e dönüşte, yine otobüste tam karşımda Türkiye Barolar Başkanı Metin Feyzioğlu vardı. Selam verdi, tabii ki almadım. TBB Başkanı, otobüste sanki tek kendisi varmış gibi, şımarıkça ve yüksek sesle telefonda konuşuyordu. Hostes, “Otobüste 7 kişi var. Elimdeki listeye göre 6 VİP yolcusu olması gerek” diye sordu!
Ben şunu diyerek yanıt verdim; “Kardeşim, sen her gördüğünü adam mı sanıyorsun? Burada 7 kişi var ama 6 ADAM var, biri adam değil!
Sonradan Saray Bekçisi olan Barolar Başkanı, otobüsteki herkes gülerken kafasını eğdi ve tek kelime edemedi…
İşte bu da bir siyasi duruştur, demokratik doğru bir davranıştır.
Türk Milleti olarak bizlere düşen görev, “Tarafımızı belli etmektir.”
Yoksa üç kuruşluk menfaat için değmez pislik heriflerin önünde eğilirsek, sırtımıza binen çok olur…
DOĞRU Parti olarak, Allah’tan başka kimseye kulluk etmemek yeminimiz var.
Dik duracağız, Devr-i Sabık yaratacağız ve Atatürk Türkiye’sinin kuruluş ayarlarını bozmaya çalışan her pislikten hukuk önünde mutlaka hesap soracağız…
Ne Mutlu Türküm Diyene ve Sözünden Dönmeyene!
Sağlık ve başarı dileklerimle 01 Temmuz 2021
Rifat Serdaroğlu
DOĞRU Parti Genel Başkanı