
BANDIRMA VE YÖRESİNE EMEK VERENLER
Selahattin Altınbaş (1939 Bandırma-18 Aralık 2003 Ankara)
Udi, bestekâr
1939 yılında Bandırma’da doğdu. Müzisyen bir ailenin çocuğu olan Selahattin Altınbaş’ın babası Kemani Abdi Altınbaş’tır. Müziğe daha 7-8 yaşlarında keman çalarak başlayan Altınbaş, ciddi müzik, nota, nazariyat, solfej derslerini Saatçi Mehmet Efendi, İzzet Irca ve amcası İzzet Altınbaş’tan aldı. İlkokulu bitirdiğinde akordeona da ilgi duydu. Babasının aldığı akordeonu hiçbir ders almadan profesyonelce çalmaya başladı. Bu dönemde amcası Udi İzzet Altınbaş’tan çok etkilenerek ut çalmaya karar verdi. 1966 yılında TRT’nin açtığı ut sanatçısı sınavını kazanarak Ankara Radyosu’na girdi. Bu kurumda ut sanatçısı, koro şefi ve repertuar denetleme kurulu üyeliği görevlerinde bulundu. 1999 yılında TRT’den emekli oldu.
Altınbaş, beste çalışmalarına 1970’li yıllarda başladı. Çalışmalarını genellikle gece yapan sanatçı, ezgileri öncelikle ıslıkla terennüm eder, ardından şarkısına şekil vermeye başlar, daha sonra notaya alırdı. Yaşamının son dönemine kadar 77 şarkı ve 3 saz eseri besteledi ama bunların çoğunu TRT repertuarına vermedi.
Milliyet Gazetesi’nin 1977 yılında açtığı “Yılın Sevilen Şarkıları” yarışmasında “Muhayyer Kürdi” makamındaki “Duydum ki unutmuşsun gözlerimin rengini” ve “Hüzzam” makamındaki “Ömrümüzün son demi, sonbaharıdır artık” şarkılarıyla ödüle değer bulundu.
Bestecinin üç erkek ve bir kız çocuğundan ikisi TRT Ankara Radyosu’nun saz sanatçılarından Aygün Altınbaş(ritim saz) ve Abdi Altınbaş’tır.(kanun)
Selahattin Altınbaş, 18 Aralık 2003’te, Ankara’da yaşama veda etti. Cenazesi, vasiyeti üzerine Susurluk’ta toprağa verildi.
Altınbaş’ın, çok sevilen bestelerinden bazıları şunlardır:
Kanayan kalbimdeki son yara (Hüzzâm), Hem derdimi hem gözyaşımı döksem önünde (Karciğar), Yüreğimde yangın var (Nihâvend), Hangi dağ ardına kaçıp gittiniz? (Hicaz), Bir yangın sonrası şimdi yüreğim (Hüzzâm), Dilimi bağlasalar anmasam hiç adını (Hüzzâm), Ömrümüzün son demi sonbaharıdır artık (Hüzzâm), Söyleme bilmesinler bu aşkın bittiğini (Hüzzâm), Islanmış gözleri ağlıyorsun sen (Nihâvend)