Son yıllarda Türk takımları olarak içerde ve dışarıda oynadığımız maçlara baktığımızda gelişigüzel bir oyun tarzı içinde adeta sistemsiz bir oyun tarzında takım oyunundan daha çok kişisel kabiliyetler üzerinden maçları oynadığımızı düşünüyorum.
Türk futbolu olarak sıkıntılarımızı konuşurken ben öncelikle şu hakem meselesine bir çeki düzen verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Özellikle gazete ve tv.’ lerde hakemler hakkında yıkıcı, moral bozucu tartışmaların önlenmesi gerektiğini düşünüyorum. Her zaman söylemeye çalıştığım gibi hakemlik çok zor bir görev aslında. Saniyeler içinde kararlar verilirken haklı olarak tüm seyircilerce kararların doğru olması da bekleniyor. Böylesine çok zor bir ortamda çalınan düdüklerin her zaman için doğruların yanında az da olsa hatalı düdüklerin de olabileceğini her nedense bir türlü kabul edemiyoruz ülkemizde.
Tamam, ama Avrupa’da da hakemler çok yanlış düdükler çalabiliyor ve bizim yaptığımız gibi ağır eleştirilerin oralarda fazla yapılmadığını öğreniyoruz. Örneğin geçtiğimiz yıl Avrupa’da teknik adamlık yapan genç bir hocamızla de tanışmıştım. Kendisine bu hakem meselesi sormuştum.
Bana, basında veya sosyal medyada hakemler üzerinde yaratılacak bir olumsuzluğun oyun içindeki oyuncular üzerinde hakemlere dönük bir güvensizliği oluşturması da mümkün dedi. Dolayısıyla bu durum oyuncuların topu takip etmesinin yanında hakem kararları üzerinde de hiç gereği yokken ayrı bir takip yapabileceklerini, bu durumun da futbolcu üzerinde ayrı bir konsantrasyon bozukluğunu yaratabileceği unutulmamalı. Hele hele olası bir sarı veya kırmızı kartların ve hatta bir de gol yeme ihtimali ile oyuncuların oyun kalitesi üzerinde oluşacak negatif etkisinin mutlaka düşünülmesi gerektiğini söylemişti bana.
Aslında spordaki başarının temelinde moral ve motivasyonun çok gerekli ve de çok önemli olduğu iyi bilinmesine rağmen bu kavramları öne alabilecek uygulamalardan maalesef çok uzaklarda durduğumuzu düşünüyorum. Demem o ki para ve iyi transferler sorunları çözmediği gibi işleri daha da zorlaştırabileceğini artık görmemiz gerekiyor.
Buraya kadar futbolcu- hakem tartışmasında futbolcular tarafını yazdım ama işin bir de hakemlerimiz tarafından bakmamız gerektiğini de konuşmamız gerekiyor. En baştan hakemlerimizin bir robot olmadığını, yapay zeka ile karar vermediklerini de bilmemiz gerekiyor. Demem o ki onlarında ciddi bağlamda moral ve motivasyona ihtiyaçları olduğu açıktır. Sıkıntılı, hatalı birkaç düdük sonrası hemen hakemlere yüklenilmesi devam eden maçın yararına mı olacak yoksa zararına mı? Bu soruya cevap verirken biraz da hakemler adına empati yapmamız gerektiğine inanıyorum. Dolayısıyla böylesi yanlış düşüncelerden uzaklaşarak hakemlerimizi düdükleri ile baş başa bırakmanın futbolumuzun geleceği adına çok daha faydalı olabileceğini düşünüyorum.
Sonuç olarak Türk Futbolu konusunda epey sıkıntılarımız olduğunu iyi bildiğimizi düşünüyorum. Dolayısıyla bu sorunların hakemler, oyuncular, yöneticiler, seyirciler ve organizasyonu yürütenler olarak bir araya gelinerek TÜRK FUTBOL KÜLTÜRÜ üzerinde olumlu bir başlangıcı yapılabileceğimize inanıyorum. Ama öncelikle HAKEM MESELİSİNİ MUTLAKA ÇÖZMEMİZ GEREKİYOR.
27 Eylül 2025 Erhan Göçmen